©Türkiye Arkeolojik Yerleşmeleri - TAY Projesi


Balıbağı

Çizimler için tıklayın...

maps

Fotoğraflar için tıklayın...

Balıbağı
Türü:
Mezarlık Alanı
Rakım:
750 m
Bölge:
İç Anadolu
İl:
Çankırı
İlçe:
Merkez
Köy:
Balıbağı
Araştırma Yöntemi:
Kazı
Dönem:
İTÇ III

     


Yeri: Çankırı il merkezinin doğusunda; Balıbağı Köyü'nün 5.5 km güneybatsında; Tekel Kaya Tuzu İşletmesi'nin hemen güneyindeki alanda; uzunluğu 8 km'yi bulan Sariçi Vadisi'nin başlangıcındadır.
Konumu ve Çevresel Özellikleri: Sarıiçi Höyüğü'nün kuzey karşısında; Mağara Deresi'nin hemen yanındaki yamaçta veya yamaçlarda olup olasılıkla bu höyükteki yerleşmenin mezarlığıdır. Mevkiinin isminden bu yamacın bağ olarak kullanıldığı sonucu çıkarılmaktadır. Sarıiçi Vadisi kuzeydoğu-güneybatı istikametinde uzanan bir fay hattının oluşturduğu bir vadidir. Çevre tuz açısından zengindir. Mezarlığın bilimsel kazıdan önce defineciler tarafından tahrip edildiği bildirilmektedir. Mezarlık sınırları saptanamamışsa da yamacın alt kısmına daha fazla sayıda gömü yapıldığı; üst kısma doğru mezarların seyrekleştiği ileri sürülmektedir.
Tarihçe:
Araştırma ve Kazı: Bu tahribatın önlenmesi ve bilgilerin yok edilmemesi için; mezarlık alanı 1988 yılından 1990 yılına kadar M. Süel yönetiminde kazılmıştır. 1990 kazısında; önceki yıllarda çalışılan alanın 400 m daha kuzeybatısındaki batı açmasında çalışılmıştır. AA/A açması ile bu açma birleştirilememiştir. Mezarlığın karşısındaki Sariçi Höyüğü'nde kazı yapılmadıgı gibi yüzey bulguları hakkında da bir bilgi verilmemektedir. Burada 30-40 evlik küçük ve devamlı bir yerleşmenin olduğu haberinden [Süel 1992:135] başka bir bilgi aktarılmamıştır. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hazırlanmış tescilli arkeolojik sit alanları listesinde yer almaktadır.
Tabakalanma: Mezarlığın uzun bir zaman diliminde kullanılmış olduğu üst üste gelen mezarların varlığına dayanılarak yorumlanmaktadır. Kazı başkanı; aynı çağa tarihlenen; iki ayrı seviyede ölülerin gömüldüğü kanısındadır [Süel 1991:206; Süel 1992:129]. Bu yorumdan mezarlığa gömü faliyetinin bir süre durdurulduğu anlamı çıkarılmaktadır. Bu seviyelerden üsteki seviyede özellikle sanduka/sandık mezarlarda belirgin bir yön olduğu; alt seviyede ise karışık yönlerde gömüt yapıldığı belirtilmektedir.
Buluntular: İnsan Kalıntıları ve Mezarlar: Üç yıl süren kazılar sonucunda; Balıbağı Mezarlığı'nda sanduka/sandık mezarlarla küp mezarların; sınırları belirgin nekropol alanına karışık bir şekilde yerleştirildiği görülmüştür. Aralarda basit toprak gömütler de vardır. Her tipten mezarın buluntuları aynı olduğu gibi mezar armağanlarının çeşitliliği de aynıdır. Mezarlık alanında yaklaşık 80 cm kalınlığında taş duvarlar bulunmuştur. AA/A açmasındaki duvar; diş yaparak devam etmektedir. Kazı başkanı bu duvarın bir mezarlık çevre duvarı ya da ölü evi (?) duvarı olduğu kanısındadır. Batı açmasında çıkan taş duvar da aynı teknikte yapılmıştır. Diğerinden farkı; iki uzun dikey duvarla (payanda) desteklenmiş olmasıdır. Bunun da yapım amacının 30 derece açılı olan yamaç meyilindeki toprak kaymalarının önlenmesi olmalıdır. Gerek sandukalar gerek küpler duvarların iç kısmına karışık bir şekilde dizilmişlerdir. Yükseklikleri 50-90 cm arasında olan küpler/pitoslar biçimsel olarak düz dipli geniş ağızlı; çift yatay üçgen kulpludurlar. Hamurları kabadır. Yüzey rengi devetüyü kırmızı; kahverengi alacalıdır. Toprağın içine açılan çukura yerleştirildikten sonra içlerine ölü konmuştur. Cesetlerin bir beze sarılı olarak yarı hocker veya tam hocker biçiminde yerleştirildikleri; yanlarında ele geçen tunç iğnelerden anlaşılmaktadır. Küpün içine ve bazen çevresine mezar armağanları bırakıldıktan sonra küpün ağzı bir yassı levha taşla kapatılmıştır. Sandık mezarlar ise yassı levha biçimli taşların sandık biçiminde diklemesine yerleştirilmesi ile tamamlanmış; üzerine yine yassı taşlardan kapak yapılmıştır. Batı açmasında saptanan bir sandık mezarın bir duvarı ana kayanın oyulması ile oluşturulmuştur. Sandık mezarlar küplere nazaran daha azdır. Bunlarda da gömüt tekniği aynıdır. Ölüler hocker biçiminde yatırılmışlardır. Gerek küpler gerek sandukalarda ikincil gömülme olayının yaşandığı saptanmıştır. Birinci gömülmeden sonra ikinci gömülme sırasında mezarın esas sahibinin kemikleri kenara dağınık bir şekilde çekildikten sonra yerine yeni ceset konmuştur. Gömüt Armağanları: Gaga ağızlı testiler; el yapımı; devetüyü; siyah; alacalı kırmızı yüzey renkli maldandır. Bazılarında karın keskin omurgalı bir şekilde dönmektedir. Bir örnekte ağız kenarından omuza bağlanan dikey kulpdan başka; karında karşılıklı iki üçgen kulp vardır. Kulplu çömleklerin dışında kulpsuz çömlekler de mevcuttur. Düz dipli olanlardan birinin dibine svastika/gamalı haç kazınmıştır. Koyu kırmızı ve şarap renk astarlı ve muntazam açkılıdırlar. İki adet ilmik kulplu kase ortaya çıkarılmıştır. Mezar armağanları içinde bir küp mezarda (K 1 mezarı) kireçtaşından bir idol iskeletin çene kemiğinin altında bulunmuştur. Yaklaşık olarak dikdörtgen biçimlidir. 5.9x3.9 cm boyutlarındadır. Gözleri ve kaşları oyularak meydana getirilmiştir. Boynunda birbirine paralel çizgilerle gerdanlık gösterilmiştir. Omuzların üstünde iki svastika/gamalı haç; göğüslerde güneş motifi yer almaktadır. Kefen bezlerinin bağlanmasında ya da ölünün saçının toplanmasında kullanılan topuz başlı; kare başlı iğnelerle; bir adet elbise iğnesi yine bu mezarlarda ele geçmiştir. Ayrıca halhal; yüzük; saç halkası gibi ölünün özel eşyaları bulunmuştur. 1989/S-10 mezarında kafatasının yanında ince altın levhacıklar toplanmıştır. Mezarların içinde ne işe yaradığı anlaşılmayan altın buluntular gibi bazı tunç parçalarının var oluşu mezara bunlara yapışık (?) ahşap; deri gibi nesnelerin de konmuş olabileceğini akla getirmektedir. 1989/DB-1 mezarında da üç adet düğme ve takılar ölünün elbiseleri ile beraber gömüldüğünü düşündürmektedir [Süel 1991:208].
Kalıntılar:
Yorum ve tarihleme: Balıbağı Mezarlığı'nın kesin olmamakla beraber yakındaki höyüğün (Sariçi Höyüğü) yerleşme dışı mezarlığı olduğu söylenebilir. Burada yaşayan İlk Tunç Çağı III evresi sonu yerleşikleri; alttaki derenin taşmasından etkilenmeyecek yamacı (günümüzde Balıbağ adı verilen yamacı) mezarlık alanı olarak seçmişlerdir. Süel; mezarlığın tek kültür evreli olup; ancak MÖ 3. bin yılın son çeyreğine tarihlenebileceğini; İç Anadolu Bölgesi'nin kuzey kesimindeki diğer yerleşmelerle karşılaştırmalar yapmadan ileri sürmektedir [Süel 1991:206]. Mezarlığın ve höyüğün yakın çevresi ancak hayvancılığa müsait; tuzlu topraklarla çevrilidir. Günümüzde yakınında kaya tuzu yataklarının işletilmesi belki bu kaya tuzu madeninin kullanımının en azından İlk Tunç Çağı'nın sonuna kadar indireleceğini göstermektedir. Mezarlıkta küp ya da sanduka mezar seçiminin ölünün ailesinin ekonomik durumuna göre olmadığı; mezar armağanlarının yoğunluğunun ve zenginliğinin aynı olmasından anlaşılmaktadır. Mezarlıktan 14C tarihi alınmamıştır. Buluntuların tipsel özellikleri incelendiğinde mezarlığın; MÖ. 3. bin yılın sonuna-MÖ 2. bin yılın başına; diğer bir deyimle İlk Tunç Çağı sonu ile Orta Tunç Çağı'nın başına tarihlenebileceği kabul edilebilirse de Orta Tunç Çağı başına tarihlenmesi daha doğrudur. Orta Tunç Çağı buluntularının varlığı da tarihlememize uymaktadır. Alacahöyük; Göller vd. mezarlıkları kadar zengin buluntular vermemiştir. Mezarlığın tek kültür evreli olup olmadığı da anlaşılmamaktadır. Olasılıkla mezarlık İTÇ III evresinde kullanılmaya başlanmış; OTÇ I evresinde de devam etmiştir.


Liste'ye