©Türkiye Arkeolojik Yerleşmeleri - TAY Projesi


Tell Kurdu

Çizimler için tıklayın...

maps

Fotoğraflar için tıklayın...

Tell Kurdu
Türü:
Höyük
Rakım:
160 m
Bölge:
Akdeniz
İl:
Hatay
İlçe:
Reyhanlı
Köy:
Kürttevekkeli
Araştırma Yöntemi:
Kazı
Dönem:
İlk Orta

     


Yeri: Antakya kentinin kuzeydoğusunda; Reyhanlı İlçesi'nin kuzeybatısında; modern Kürttevekkeli (Tell Kurdu) Köyü'nün altındadır.
Konumu ve Çevresel Özellikleri: Büyük; buna karşılık fazla yüksek ve dik yamaçlara sahip olmayan yayvan bir höyüktür. Güneybatısındaki çöküntü yüzünden semerdam şeklinde görünüme sahiptir. Reyhanlı yöresindeki diğer höyükler gibi Tell Kurdu da son yıllarda oldukça tahrip olmuştur. Köylüler pamuk tarlalarını genişletmek amacıyla; höyükten üçgen bir parça alarak höyüğü büyük ölçüde tahrip etmişlerdir [Yener-Wilkinson 1997:414]. Amik Gölü'nün hemen doğusundaki bu yerleşme yerinin çevresinde verimli tarlalar bulunmaktadır. Yakınında herhangi bir su kaynağının varlığından sözedilmemektedir. 15 hektar büyüklüğündeki tepe; Amik Ovası Kalkolitik yerleşmelerinin en büyüğüdür.
Tarihçe:
Araştırma ve Kazı: Chicago Üniversitesi Doğu Bilimleri Enstitüsü''nün; 1932-38 yıllarında Hatay yöresinde gerçekleştirdiği araştırma kapsamında R. Braidwood tarafından kazılmış; aynı kurum tarafından; 1995 yılında Amik Ovası'nda başlayan yeni çalışmalar kapsamında; A. Yener başkanlığında 1996-1998 yıllarında tekrar araştırılmıştır. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hazırlanmış tescilli arkeolojik sit alanları listesinde yer almaktadır.
Tabakalanma: Tell Kurdu'daki yüzey araştırmasında; tepenin yüzeyinden toplanan çanak çömleklerin varlığına dayanılarak; üstten itibaren günümüz; Ortaçağ; Roma Dönemi; Kalkolitik Çağ ve Neolitik Çağ'lara ait yerleşmelerin var olduğu belirtilmekteydi [Braidwood 1937:29]. Kazı sonucunda ise; 45 metrekarelik bir alanda; Amik Ovası C evresine ait 3 m kalınlığında; 20 metrekarelik bir alanda; Amik Ovası D evresine ait 4.5 m kalınlığında; 153.5 metrekarelik bir alanda Amik Ovası E evresine ait 5 m kalınlığında kültür toprağının ve bu tabakaların üstünde ise Ortaçağ ve Roma Dönemi'ne ait önemsiz yerleşmelerin var olduğu anlaşılmıştır. Amik Ovası E evresinden itibaren tepenin büyük ölçüde terkedildiği zannedilmektedir. Höyüğün güneyinde bulunan yükseltide 5. binyıla tarihlenen Obeyd ile eşzamanlı Kalkolitik Amik E seramiği (MÖ 4800-4300) yoğunlukla bulunmaktadır. Yerleşmenin kuzey kesiminde ise Amik C (MÖ 5500-5000) ve Halaf ile ilişkili seramiğin varlığı belirlenmiştir.
Buluntular: Mimari: Tepenin kuzey kesiminde yaklaşık 150 metrekarelik bir alanı kaplayan; Amik C dönemine ait bir yapı kompleksi ortaya çıkarılmıştır. Yüzeyin sadece 30 cm altında bulunan mimari kalıntılar oldukça tahrip olmuş durumdadır. Sokakların her iki tarafında birbirine bitişik ev ve avlular bulunmaktadır. Ortaya çıkarılan mimari yapıların farklı kısımlarında değişik türden evlerin olduğu saptanmıştır. Köyün bir kısmında nişli ve payandalı; duvarları sıvalı evler yoğunluktayken; aynı sokağın karşısında ufak; tek odalı; sıvasız evler yer almaktadır. Köyün değişik yerlerinde en az iki veya üç adet avlulu kompleks olduğu düşünülen evler vardır. 2001 yılı çalışmaları bu alanda yoğunlaştırılmış ve toplam yedi açmada çalışılmıştır. 20 numaralı açmada; açmayı güneybatıdan kuzeydoğuya kesen; 1 m kalınlığında üstü çöp dolu bir sokak sapanmıştır. Açmanın güneyinde büyük; kuzeyinde ise küçük 2 oda bulunmaktadır. Güney odada kilden yapılmış; doğu duvarın dibine yerleştirilmiş bir ambar ve yanında içinde bir hayvan boynuzu; bir kürek kemiği ve uzun bir obsidiyen dilgi yerleştirilmiş bir niş veya kapı eşiği yer almaktadır. 21 numaralı açmada kuzeydoğu güneybatı yönünde devam eden bir sokak ve sokağın her iki tarafında mimari yapılar ortaya çıkarılmıştır. Yapıların içinde tandırlar ve bir ocak ele geçmiştir. 22 numaralı açma çok sayıda mezar ve çöp çukuru içermektedir. Bu çukurların tahrip ettiği tabakanın hemen altından; özenle sıvanmış; seki veya payanda şeklinde çıkıntıları olan 2 ayrı ev vardır. 23 numaralı açmanın kuzeydoğu köşesinde üç oda ve bir avlu; güneyinde de derin bir sulama kanalına ait izler yer almaktadır. 24 numaralı açmada iki tandır bulunmuş fakat bunlarla ilgili mimari yapı kalıntılarına rastlanmamıştır. 25 numaralı açmada duvarlar diğer açmalara göre daha kalın ve daha iyi korunmuş durumdadır. Duvarların yüksek oluşu içerideki malzemenin de iyi korunmasını sağlamıştır. Odalar geniş bir avlu ile birbirinden ayrılmıştır ve avlu tabanında hasır izleri tespit edilmiştir. 26 numaralı açma; güneydoğu-kuzeybatı doğrultusundaki sokağın iki tarafındaki evleri içermektedir. Sokağın kuzeyindeki evler tek odalı; küçük mekanlardır. Güneydeki yapıların ise daha geniş ve bitişik odalardan oluştuğu saptanmıştır. Açmanın doğusunda bir ara sokak ve bu ara sokağın doğusunda geniş ve düzgün tabanlı bir oda ortaya çıkarılmıştır [Özbal et al. 2003:502-505]. Çanak Çömlek: Amik Ovası C Evresi: Çanak çömlekte hakim mal grubu Halaf mallarıdır. Koyu yüzlü açkılı mal örnekleri de Halaf biçimlerinde yapılmıştır. Koyu yüzlü açkılı malda; hamur daha özenle arıtılmıştır. B evresindeki çizi ve baskı bezemeli olanlar ortadan kalkmıştır. Kase ve yüksek boyunlu çömlekler çoğunluktadır. Ayrıca az sayıda açkısız maldan örnekler toplanmıştır. Tüm çanak çömleğin içinde %4-9 oranında olan Halaf boyalı malı genellikle açık turuncu devetüyü yüzey renklidir. Krem devetüyü renk farklılaşması da görülmüştür. İthal olarak tanımlanan gerçek Halaf malı boyalı parçalar da mevcuttur. Halaf tipi bezeme çeşitleri içinde nokta; zincir; bant; şevron; birbirini kesen çizgiler ve şematik hayvan gibi motifler görülmektedir. Kurdu hafiri Braidwood; Halaf malı örneklerinin az olmasına ve bezeklerin sınırlılığına bakarak; C evresinin tam anlamıyla bir Halaf Dönemi tabakası olmadığını iddia etmektedir. Gerçekten de bu evredeki parçalar tam Halaf özellikleri göstermezler. Amik Ovası D Evresi: Halaf kültürü öğelerinin yanısıra; Obeid kültürüne ait öğeler de ortaya çıkmaya başlamıştır. Koyu yüzlü açkılı mal özellikleri bir önceki evrenin aynısıdır. Tek fark; açkılamanın daha özenle yapılmasıdır. Açkı bezeme vardır. Devetüyü yalın mallar; mutfak malı; çaput açkılı ya da silme açkılı mal; kırmızı astarlı mal; oluklu mal; yerel boyalılar ve Halaf boyalı malından örnekler bulunmuştur. Halaf boyalıları C evresi özellikleri taşımaktadır. Ne Halaf ne de tam olarak Obeid çanak çömlek özellikleri taşıyan parçalar; geçiş dönemi boyalı parçaları olarak nitelenmiştir. Çok az sayıda Obeid benzeri tek ve çift renkli parçalar da mevcuttur. Biçimlerde büyük farklılıklar yoktur. Dış bükey boyunlu çömlek biçimi; bu evrenin yeni tiplerindendir. Amik Ovası E Evresi: En alt evreden beri gelen koyu yüzlü açkılı mal grubunun son görüldüğü evredir. Derin gövdeli; yüksek kaideli kaplar bu mal grubunun tipik biçimlerindendir. Kaba mutfak malları da devam etmektedir. Bunlar; kirli kahverengi turuncumsu devetüyü yüzey renklidir. Silme açkılı mal gibi kırmızı astarlı mal grubuna ait örneklerin bir önceki evreden farksız olarak kullanıldığı belirtilmektedir. Çok az sayıda yöresel boyalı ve Halaf boyalı parçası vardır. %6-11 oranındaki basit maldan parçaların yanısıra %72-77 oranındaki Obeid benzeri tek renkli boya bezemeli maldan örnekler mevcuttur. Buna karşın; Obeid benzeri iki renkte boyalı maldan parçalar da ele geçmiştir. Kil: C evresinde az sayıda kilden sapan taşı; E evresinde ise; yalnız göğüsleri belirtilmiş olan; şematik kadın idollerinden birkaç tane bulunmuştur. Koyun ve köpek figürinleri de standart tiplerdendir. Kilden bir çivinin bu dönemde ele geçmesi şaşırtıcıdır. Çok sayıda geometrik bezemeli damga mühür ele geçmiştir. Bu buluntular arasında insan ve ayakkabı biçimli olanlar dikkat çekicidir. Kil buluntular arasında konik ve dairesel biçimli tokenler ve seramik diskler de önemli yer tutmaktadır. Yontma Taş: Amik C evresinde alttaki evreye nazaran yongalarda bir değişim izlenmektedir. B evresindeki mızrak uçları bu evrede yoktur. Orak-bıçaklar; deliciler; oyucular; kazıyıcılar gibi aletler bulunmaktadır. D evresinde çakmaktaşının obsidiyene göre daha fazla kullanıldığı yapılan sayım sonucunda belirlenmiştir. E evresinde de hemen hemen aynı tekniğin devam ettiği izlenmektedir. Aletler içinde bıçak olarak kullanılan dilgiler; orak-bıçaklar; ön ve yan kazıyıcılar; deliciler dikkati çekmektedir. Ayrıca kanatlı ok ucu bulunmuştur. Ele geçen taş alet ve debitajın büyük çoğunluğunun hammaddesi çakmaktaşıdır. Taş buluntuların %30'unu obsidiyen oluşturur. Sürtme Taş: Tell Kurdu'nun Amik C evresine konan yapı katlarında taş kapların yanısıra; yassı taş baltalar da ele geçmiştir. D evresinde de bir adet taş kap ele geçmiştir. E evresinde ise taş kapların sayısında bir çoğalma vardır. Taş kap biçimleri; çanak; lenger; sığ çömlek gibi çeşitlerden oluşmaktadır. Bir kısmının üzeri; Neolitik Çağ geleneğinin devam ettiğini gösterecek şekilde bezemelidir. Bazıları ip delikli; bazıları tutamaklıdır. Gerek oyularak gerek sürtülerek oluşturulmuş boncukların çeşitli taşlardan üretildikleri de görülmektedir. Gene bu evreye özgü olarak sap delikli baltaların ortaya çıktığı görülmektedir [Braidwood-Braidwood 1960:lev.164/5]. Silindirik gövdeli; yivli ve kabartma bezemeli bir topuz taşı ele geçmiştir. Kemik/Boynuz: Kurdu'nun çeşitli tabakalarında özellikle delici; bız; ıspatula; düğme ve süs eşyası gibi kemik buluntular bol miktarda eele geçmiştir. Evrelere göre endüstride bir değişikliğin olmadığı izlenmektedir. İnsan Kalıntıları: 22 numaralı açmanın kuzeybatısında; hocker pozisyonunda; başı güneye yatırılmış; yüzü batıya dönük bir iskelet bulunmuştur. Başucuna siyah perdahlı seramikten bir küp bırakılmıştır. Diğer bir mezar 23 numaralı açmanın doğu köşesinde ortaya çıkarılmıştır. Hocker pozisyonunda; yüzü kuzeye yönlendirilmiş olan yetişkin iskeletinin yanında iki boyalı küp ve bir boyalı kase ele geçmiştir. 24 numaralı açmada iki mezar yer alır. Bir tanesinin duvarları kerpiçten örülmüştür; iskelet hocker pozisyonunda; yüzü kuzeye dönük haldedir. Gömü hediyesi olarak başucunda boyalı bir küp bulunmuştur. 25 numaralı açmada hocker pozisyonunda iki iskelet ele geçmiştir. Üçüncü bir gömü ise köpek mezarıdır. 26 numaralı açmanın orta kısmında tabanı sıvalı bir mezar ortaya çıkarılmıştır. Hocker pozisyonundaki iskeletin başı doğuya; yüzü güneye bakmaktadır.
Kalıntılar:
Yorum ve tarihleme: Tell Kurdu'daki kazılar; Amik Ovası C ve D evrelerinin özellikleri konusunda bilgi vermiştir. Kazılan 700 metrekarelik alanda ortaya çıkarılan sokak ve evlerin Kalkolitik Çağ mimarisinin ender örnekleri olduğu düşünülmektedir. İlerleyen yıllarda; bu Kalkolitik köyün farklı kısımlarında sürdürülmesi planlanan kazı çalışmalarında; Kalkolitik ve Halaf ile ilişkili toplumda mahalleler arasındaki farklılıkların incelenmesi amaçlanmaktadır.


Liste'ye