©Türkiye Arkeolojik Yerleşmeleri - TAY Projesi





Gürlek

Çizimler için tıklayın...


Fotoğraflar için tıklayın...

maps
Gürlek
Türü:
Yatay Mağara
Rakım:
m
Derinlik:
+40 m
Uzunluk:
241 m
Bölge:
Marmara
İl:
İstanbul
İlçe:
Şile
Köy:
Hacıllı

     


Yeri: Şile İlçesi'nin ve Hacıllı Köyü'nün göneydoğusunda yer almaktadır. Göksu Deresi'ne doğudan katılan Değirmen Dere'nin büklüm yaptığı mevkinin güneyinde ve yamaç dikliğinin doğusunda; beşinci devkazanının kenarında mağara ağzı bulunur [Ertek et al. 1998:76].
Yapısal Özellikleri ve Oluşumu: Değirmen Dere vadisi oldukça dik ve derin bir şekilde kazılmıştır. Yamaçları simetriktir. Tabanda birçok eğim kırığı ve boyutları 5-12 m arasında değişen onbir adet göllenmeli çeşitli büyüklükte devkazanlan mevcuttur. Göksu Deresi'ne ulaşmadan önce ise, KD'ya doğru içbükey bir girinti yaparak doğu yamacında bir menderes yeniği oluşturmuştur. Bugün bu derenin tabanında görülen eğim kırıklıkları, birkaç metre boyundaki şelaleler, küçük göllenmeler ve göller şelale önlerindeki devkazanlar, menderes yeniği, Değirmen Dere vadisinin oluşumu sonucunda görülen gençleşme delilleri; yani, bu çevrede sayılabilecek genç tektonik hareketlerin birkaç kanıtıdır [Ertek 1995]. Bunlara mağara duvarlannda farklı seviyelerde birer metre aralıklı istiflenmiş konglomeratik seviyeler de eklenebilir. Bir yeraltı deresinin aşındırması ve Trias yoğun karstik kireçtaşlarının erimesi sonucu oluşmuş bir mağaradır. Mağara galerisinde bir iki küçük salon haricinde ancak bir insanın geçebileceği dik duvarların bulunuşu, suyun mekanik etkisinin kimyasal etkisinden daha fazla olduğunu gösterir. Ana galerinin sonu ağaç dalları ve bir diklik ile son bulur. Çökmenin kanıtıdır. İç kesimde, meydana gelmiş olan sarkıtlar, ayrıca birçok küçük saplı dikit ve sütun ile ana galeri duvarındaki şemsiye şekilli beyaz travertenden meydana gelen sarkıtlar mağaranın oluşum sürecin devam ettirdiğini ispatlamaktadır. Mağara ağzının alt kısmındaki dantelsi ve yosunlu traverten oluşuğu suyun kreçteşları üzerinden aktığına işaret etmektedir. Dolayısıyla girişteki akımdaki kuvvetli akışın varlığı, yer yer galen boyunca sığ göllerin varlığı, yağışlı dönemlerde mağaranın daha fazla aktivıte kazandığını ispatlar. Gürlek Mağarası'nda, mağaralasma döneminin, Kocaeli Yarımadası, dolayısıyla Şile çevresindeki Pliosen Penepleninin oluşumundan sonra meydana gelen son tektonik yükselimlerle sahanın gençleşmesi sonucu yüzey sularının bir kısmının çatlaklardan yeraltına geçmesi sonucu, yani Pliosen sonu - Kuaterner'de başlamış olduğu fikri ileri sürülebilir [Ertek 1995]. Hidrolojisi: Gürlek Mağarası'nın adından da anlaşılacağı gibi, gürleyen yani ağız kesimi aktif, iç kesimi yarı aktif ve sulu bir mağaradır, içinde yaz döneminde dört sığ göl bulunur. Yağışlı dönemlerde ağız kesiminden akışın arttığı giriş tehlikeli olabilir, dikkat edilmelidir. Bu sebepten yamaç dikliğinde yosunlu bir traverten oluşuğu görülür. Meteoroloji: Mağara ağzında dış sıcaklık 24,5 C, 241 m'de mağara sonunda sıcaklık 16 C'dir (9.9.1995).
Araştırma Tarihçesi: BÜMAK tarafından da 1986 yılında araştırılmıştır.
Bulgular: Bu mağarada yığın halinde insan kemikleri; testiler ve ateş yakma yerleri tespit edilmiştir. Bu kemiklerin Doğu Roma İmparatorluğu Dönemi'nden kalmış olduğu düşünülmektedir. Gözü olmayan açık kahverengi kurtçuklara rastlanmış ve üç adet örnek alınmıştır. Bunların mağara yaşamına uyum sağlamış bir tür kırkayak olduğu saptanmıştır. Bu türün yüzeyde yaşayanlarının adı Lulus Sabulosus'tur.


Liste'ye