©Türkiye Arkeolojik Yerleşmeleri - TAY Projesi


Maraş

Çizimler için tıklayın...

maps

Fotoğraflar için tıklayın...

Maraş
Türü:
Kabartma
Rakım:
m
Bölge:
Akdeniz
İl:
Kahramanmaraş
İlçe:
Merkez
Köy:
Merkez
Araştırma Yöntemi:
Yüzey Araştırması
Dönem:

     


Yeri: Yurtiçi ve yurtdışı müzelerindeki Maraş Geç Hitit eserlerinin buluntu yerleri belli değildir; Maraş il merkezinde ve çevresinde yer alan kabartmalar günümüzdeki mahallelerde devşirme malzeme olarak saptanmıştır.
Konumu ve Çevresel Özellikleri:
Tarihçe:
Araştırma ve Kazı: Maraş yontu yapıtları, 19. yüzyılın son çeyreğinde Maraş'ta misyonerlik işlerini sürdüren rahipler tarafından tesadüfen bulunmuştur. Bugüne dek Maraş'ta sistemli bir arkeolojik kazı yapılmamıştır [Darga 1992:308].
Tabakalanma:
Buluntular: Heykel/Kabartma: 1900'lerin başında Maraş Kalesi'nde bulunmuş olan insan boyuna yakın, kral heykeli, belden aşağısı kalmış, monolit bir yontudur. Dikdörtgen bir blok üzerine, köşeleri yuvarlatılarak yontulmuştur. Belinde püsküllü, enli bir kemer ve bir kılıç durmaktadır. Kral heykelinin sağ yanından başlayan yazıt, heykelin tarihini MÖ 850 yılları olarak vermektedir. Bu heykelin en yakın benzerleri, Louvre Müzesi'nde bulunan Zincirli ve Karkamış kral heykelleridir [Darga 1992:332-333, res. 316-317]. Geç Hitit sanatı yontu yapıtları çerçevesinde "Maraş Kapı Aslanları"nın özgün bir yeri vardır. Geleneksel Hitit biçeminde yontulmuş kübik aslanların ince uzun bedenleri bulunmaktadır. Maraş aslanları daha çok yazıtlarıyla MÖ 1. binyılı Maraş-Gurgum krallarının adları ve soy ağacı hakkında son derece önemli bilgiler vermektedir. Maraş aslanlarının tarihi MÖ 8. yüzyılın başları olarak kesin bir şekilde saptanmıştır. Görünüşte Assur etkileri sezilmekle birlikte Maraş kendine özgü bir aslan tipi yaratmıştır. Bu durum, Maraş aslanlarının, Maraş'ta Arami etkinliklerinin yoğun olmadığı bir çağda üretildiği anlamına gelmektedir [Darga 1992:333-334, res. 318]. Stel/Mezar Steli: Maraş şehir merkezindeki inşaatlarda ve eski konakların girişlerinde bulunmuş olan iki adet Fırtına Tanrısı kültüyle ilişkili stelden biri, İstanbul Eski Şark Eserleri Müzesi'nde, diğeri ise Maraş Müzesi'nde sergilenmektedir. Her iki stelde de düz yüzeye basan Fırtına Tanrısı yüksek rölyef olarak betimlenmiştir. Söz konusu stellerin bazı kısımları tahribat nedeniyle eksiktir [Darga 1992:328]. Maraş mezar stelleri saray sanatı değildir, Doğu'da örneklerine az rastlanan zengin burjuva sınıfına ait ürünlerdir. Maraş'ta Yörük Selim Mahallesi'nde gün ışığına çıkan ve bugün Adana Müzesi'nde sergilenen mezar stelleri, doğu sanatının en ilginç ve değerli eserleri arasındadır. Üzerinde, öbür dünyaya göçtükleri için yüzlerinde hüzünlü bir ifade olan bir karı kocanın betimlendiği mezar stelinde, Hitit ve Arami özellikleri uyum içinde sergilenmiştir. Mezar taşı dikme geleneği Fenike ya da Arami özelliğidir. Figürlerin yüzündeki belirgin hüzünlü ifade, sanatçının Geç Hitit sanatına ve dünya sanat tarihine kazandırdığı çok büyük bir yeniliktir [Akurgal 1988b:145-146; Darga 1992:315, res. 302]. Maraş'ta bulunmuş olan, İstanbul Arkeoloji Müzeleri'nde sergilenen, ölmüş babalarına saygı gösteren eşin ve kızın tanımlandığı bir başka mezar steli de anılmaya değerdir. Burada, giysi, elindeki el aynası, iğ başlığı, kemer, çiğ köfte, pideler ve buğday başağı gibi unsurlar Hitit'e özgü olmakla beraber, erkeğin saç biçimi Aramileşmiş Assur modasıdır. Söz konusu stel, MÖ 700'e tarihlendirilmiştir [Akurgal 1988b:146; Darga 1992:318, res. 304]. Maraş'ta bulunmuş ve şimdi Louvre Müzesi'nde sergilenen, yüksek rölyef olarak çok özenli bir işçilikle yontulmuş olan bir başka mezar kabartması daha vardır. Çok genç yaşta öldüğü anlatılmak istenen, başının üstündeki yazıdan dolayı adının Tarhunpias olduğu anlaşılan bir çocuğun mezar taşıdır. Nitekim çocuk annesinin kucağında durmaktadır. Annesinin sevgili oğlu hem katip hem de avcıdır. Kabartmanın üzerindeki kalem ve papirus ya da deri yapraklarının bulunduğu kutu onun okur yazar olduğunu göstermektedir. Çocuğun sol elindeki doğan/şahin ise avcılığın simgesidir. Çocuğun saç modeli, MÖ 7. yüzyıl Assur krallarında görülen bir tarzda olması mezar stelinin bu döneme tarihlenmesini sağlar [Akurgal 1988b:146-147; Darga 1992:316, res. 303]. Maraş mezar stellerinde, geleneksel Hitit stilinin yanı sıra, yöresel bir Arami stili de görülmektedir. Assurlular'da mezar steli geleneği olmadığından, bu gelenek Aramiler'le başlamış olmalıdır. Mezar stellerinin üzerinde, ölmüş insanlar, meslek araçlarıyla birlikte mesleklerini belirtecek şekilde betimlenmiştir [Darga 1992:309].
Kalıntılar:
Yorum ve tarihleme:


Liste'ye