©Türkiye Arkeolojik Yerleşmeleri - TAY Projesi


Magnesia

Çizimler için tıklayın...

maps

Fotoğraflar için tıklayın...

Magnesia
Türü:
Kent
Rakım:
m
Bölge:
Ege
İl:
Aydın
İlçe:
Germencik
Köy:
Tekin
Araştırma Yöntemi:
Kazı
Dönem:
Arkaik Klasik

     


Yeri: Magnesia, Aydın İli, Germencik İlçesi, Ortaklar bucağına bağlı Ortaklar-Söke karayolu üzerindeki Tekin Köyü sınırları içinde yer almaktadır.
Konumu ve Çevresel Özellikleri: Önceleri Maiandros Nehri'nin kenarında bulunan yerleşme yeri, MÖ 4. yüzyılın başlangıcında Thoraks (Gümüş) Dağı'nın eteğinde, nehrin yaklaşık 5 km kuzeyinde, kentin koruyucusu olan Artemis Leukophryene'nin eski tapınağına yakın bir alana taşınmıştır. Strabon kentten, ırmağın yakınında olduğu için, "Maiandros üzerindeki Magnesia" olarak bahsetmiştir. Yazıtlarda ise kent, farklı şekillerde tanımlanmıştır: Maiandros'un civarında, Maiandros'tan, Maiandros'un yakınında gibi. Yeni Magnesia, Menderes'in bir kolu olan Lethaios Çayı (Gümüş Çay) yakınına kurulmuştur ve yalnızca Pausanias tarafından 'Lethaios Magnesiası' olarak adlandırılmıştır. Kent, surlarla çevrili, yaklaşık 1300x1100 metrekarelik bir alanı kapsayan, ızgara planlı bir yerleşimdi. Ayrıca Priene, Ephesos, Tralleis üçgeni arasında ticari ve stratejik açıdan da önemli bir konumda yer almaktaydı. Günümüzde, Magnesia'da ortaya çıkarılan yapıların tamamına yakını Lethaeus Irmağı'nın taşıyıp getirdiği alüvyon ile örtülmüştür. Geri kalan yapılar ise ağaç ve otlarla örtülü durumdadır.
Tarihçe:
Araştırma ve Kazı: Vitruvius'un kitabında mimar Hermogenes'e ait olduğunu yazdığı pseudodipteros planlı Artemis Tapınağı'nın Magnesia'da oluşu, bu kenti bulmaya ve araştırmaya yönelik çalışmaların başlatılmasına neden olmuştur. 18. yüzyılda P. Lucas tarafından Güzelhisar'ın (Tralleis), Magnesia olduğu varsayılmıştır. 1757'de ise J. van Egmont ve J. Heimann, Magnesia'nın Herakleia olduğu tezini öne sürmüşlerdir. W.M. Leake, 1800 yılında Magnesia'yı ziyaret etmiş ve buranın Magnesia olduğunu saptamıştır. W.J. Hamilton, Leake'e dayanarak ikinci defa kenti tanımlamıştır. Michaud et Poujoulat, 1830 yılında kalıntıların geniş tanımını yapmıştır. 1842-43 tarihlerinde Artemis Tapınağı'ndaki kazılara arazinin bataklık oluşu ve su seviyesinin yüksek oluşu nedeniyle son verilmiş, tapınağın frizlerinden toplam uzunlukları yaklaşık 40 m'yi bulan 41 blok ve parçaları ile bazı mimari elemanlar Paris'e, Louvre Müzesi'ne götürülmüştür (Ch. Texier, F. De Clarac, mimar Jacques Clerget, ressam Clem. Boulanger). 1872-1873 yıllarında, O. Rayet ve A. Thomas, Batı Anadolu'da incelemeler yapmışlar ve Magnesia tarihi hakkında en kapsamlı yayını gerçekleştirmişlerdir. 1890 sonbaharında Atina, Alman Arkeoloji Enstitüsü küçük bir kazı düzenlemek amacıyla O. Kern'i görevlendirmiş ve onunla birlikte F.F.H. von Gaertringen de Magnesia'ya gelmiştir. Berlin Müzeleri ise 1.12.1890 yılından sonra, Magnesia'da sürekli kazılara başlama kararı almıştır. Bu kazılara başlanmadan von Gaertringen 1890 kışından temmuz ayına kadar tiyatronun kazısını gerçekleştirmiştir. 1.3.1891'de Berlin Müzeleri adına C. Humann'ın başkanlığında kazılara başlanmıştır. O. Kern ve R. Heyne'nin katıldığı kazılar, 1893 yılının temmuz ayı sonuna kadar devam etmiştir. Temmuz ayı ile Eylül ayı arasında aşırı sıcaklar ve susuzluktan; Aralık ayı sonundan Mart ayına kadar kış yağmurları ve su baskınları nedeniyle ara verilen kazılarda, 1880 tarihinden 22 Temmuz 1893'e kadar geçen toplam 33 ay içinde 21 ay çalışılmıştır. 1893 yılından sonra Magnesia kendi haline bırakılmıştır. Lethaios Nehri'nin getirdiği alüvyonlar ve Thorax'tan yağmur suyuyla gelen mille yer yer 4-5 m'ye kadar örtülen kalıntılardan, kazıyla ortaya çıkarılanlar da yavaş yavaş yeniden toprak altında kalmışlardır. Bilim dünyasına yansıtılmayan birkaç kazıdan sonra sürekli bilimsel kazılara 1984 yılında Aydın Arkeoloji Müzesi ile birlikte başlanılmıştır. Magnesia Kazısı, 1985 yılından bu yana ise Orhan Bingöl başkanlığında, Kültür Bakanlığı adına Ankara Üniversitesi tarafından yürütülmektedir. Kazılar 1982-1992 yılları arasında genelde Theatron ve Çarşı Bazilikası'nda, bunun dışnda kısa süreli olmak üzere hamam ve gymnasion'da sürdürülmüştür. 1993 yılından bu yana çalışmalar Bizans surunun içindeki yapılarda yoğunlaştırılmıştır. Magnesia'daki Arkaik Dönem yerleşimini bulmaya yönelik araştırmalar ise geç dönem kentinin yakınlarında gerçekleştirilmiştir.
Tabakalanma:
Buluntular: Magnesia'da ortaya çıkarılan yapıların çoğu Hellenistik Dönem ve sonrasına tarihlendirilmektedir. Henüz Arkaik Dönem yerleşmesine ulaşılamamıştır. MÖ 2. yüzyılın üçüncü çeyreğine tarihlenen Artemis Leukophryene Tapınağı'nın altında, Artemis'e adanmış olan ve MÖ 6. yüzyıla kadar giden kalıntılar bulunmuştur. 1842-43 yıllarında, C. Texier tarafından yapılan kazılarda, Artemision'a ait figürlü friz blokları ve yapı elemanları bulunmuştur.
Kalıntılar:
Yorum ve tarihleme: Kentin adı, birçok antik kaynakta geçmektedir ve "Magnesia" adının da kurucuları olan Magnetler'den geldiği belirtilmektedir. Magnetler, Tesselya'dan gelen bir kavimdir. Kent, İonia'nın merkezinde olmasına karşın, Aioller tarafından kurulmuş ve hiçbir zaman İon Birliği'ne katılmamıştır. Magnesia aynı zamanda, kuruluş öyküsünün anlatıldığı yazıta sahip olan ender kentlerden biridir. MÖ 530 yılında Persler tarafından ele geçirilmiş olan Magnesia, MÖ 465 civarında ise Myous ve diğer kentlerle birlikte Artakserkses I tarafından Themistokles'e sunulmuştur.


Liste'ye