©Türkiye Arkeolojik Yerleşmeleri - TAY Projesi


Kebele

Çizimler için tıklayın...

maps

Fotoğraflar için tıklayın...

Kebele
Türü:
Höyük
Rakım:
m
Bölge:
Güneydoğu Anadolu
İl:
Şırnak
İlçe:
Cizre
Köy:
Şahin
Araştırma Yöntemi:
Yüzey Araştırması
Dönem:
Yeni Assur İmparatorluk Dönemi Erken Yeni Assur Dönemi

     


Cizre İlçesi'nden 20 km güneybatıda ve Suriye sınırına çok yakın olan höyük, tümüyle modern köy yerleşmesi ile kaplanmış durumdadır. Köyün Kebele olan adı son yıllarda Şahin olarak değiştirilmiştir, ancak köylüler hala köyü ve altındaki höyüğü, Kebele'den de eski olan "Babil" adıyla adlandırmaktadır [Kozbe 2006b:299]. Üzerindeki yaygın yerleşme nedeniyle, uzunluğu yaklaşık 300 m, yüksekliği ise 12 m olarak tespit edilen höyükte net bir ölçüm yapılamamıştır. Höyükten ev yapımında kullanılmak üzere yoğun toprak çekilmektedir. Ayrıca, çevresindeki sur duvarlarına ait bazalt taşlar da evlerde devşirme malzeme olarak değerlendirilmektedir. Höyüğün üzeri aynı zamanda köyün çöplük alanı olarak da kullanılmaktadır. Bu nedenle sağlıklı bir toplama yapılamamıştır. Höyük ilk kez, 2004-2006 yıllarında, Ege Üniversitesi'nden G. Kozbe başkanlığında yapılan yüzey araştırmaları kapsamında ziyaret edilmiştir. Yüzey araştırmalarında ele geçen buluntuların yoğunluğundan ve yazılı kaynaklardan edinilen ipuçlarından yola çıkarak Kebele Höyük'te, Neolitik Çağ'da başlayan yerleşim silsilesinin özellikle MÖ 2. ve 1. binyılda önem kazandığı belirtilmektedir. MÖ 882'ye tarihlendirilen Kurkh Monoliti'ne göre, Yukarı Dicle Bölgesi'ne sefer düzenlemek için Nineve'den hareket eden II. Assurnasirpal, ikinci yıl seferini Şubnat Nehri'nin kaynağında başlatmıştır. II. Assurnasirpal, daha önce babası II. Tukulti-Ninurta ve büyükbabası Tiglat-Pileser'in heykellerinin de bulunduğu söz konusu su kaynağına kendi stelini de diktirir. Kebele Köyü'nün yakınlarındaki su kaynağında Lehmann-Haupt tarafından 1899 yılında Assurnasirpal'e ait stel parçalarının ele geçmiş olması, yazılı kaynaklarda Şubnat olarak adı geçen su kaynağının, Kebele'nin kuzeydoğusundaki Sufan Deresi'yle özdeştirilmesini desteklemektedir. Ancak diğer krallara ait heykeller bugüne dek henüz bulunamamıştır. Yazılı belgelerden yararlanarak elde edilen bu bilgiler, Kebele Höyük'ün ve buna bağlı olarak bölgenin, Yeni Assur İmparatorluğu'nun yayılım politikası ve sefer güzergahları açısından önemini göstermektedir [Kozbe 2006b:299].
Yeri:
Konumu ve Çevresel Özellikleri:
Tarihçe:
Araştırma ve Kazı:
Tabakalanma:
Buluntular:
Kalıntılar:
Yorum ve tarihleme:


Liste'ye