©Türkiye Arkeolojik Yerleşmeleri - TAY Projesi


Salat Tepe

Çizimler için tıklayın...

maps

Fotoğraflar için tıklayın...

Salat Tepe
Türü:
Höyük
Rakım:
510 m
Bölge:
Güneydoğu Anadolu
İl:
Diyarbakır
İlçe:
Bismil
Köy:
Yukarısalat
Araştırma Yöntemi:
Kazı
Dönem:
Erken Demir Çağı Yeni Assur İmparatorluk Dönemi

     


Yeri: Diyarbakır İli; Bismil İlçesi; Yukarısalat Beldesi'ndedir. Dicle Nehri'ne kuzeyden kavuşan Salat Çayı'nın doğuya doğru kıvrım yaptığı kesimde yer alır. Bismil ilçe merkezine 14 km; Batman il merkezine ise 35 km uzaklıktadır.
Konumu ve Çevresel Özellikleri: Salat Çayı vadisine ve ovaya hakim konumda olan höyük; 115x100 m boyutlarında ve vadi tabanından 30 m yüksekliktedir. Deniz seviyesinden 555 m yükseklikteki tepe kesiminde 45x30 m boyutlarında düz bir alan bulunmaktadır. Höyüğün bulunduğu mevkii doğudan mişevre Tepesi ve güneyden Ziyaret Tepesi ile çevrilmiştir. Salat Tepe'nin yer aldığı ova kuzeyde "Mollaali Gölü Mevkii"; kuzeybatıda "Şor Gölü Mevkii"olarak adlandırılmaktadır [Ökse 1999:333].
Tarihçe:
Araştırma ve Kazı: Salat Tepe ilk kez 1989 yılında G. Algaze ve ekibi tarafından, bölgede yapılan yüzey araştırmaları sırasında incelenmiştir. 1998 ve 1999 yıllarında da T. Ökse başkanlığında bir ekip tarafından kapsamlı yüzey araştırmasıyla tekrar incelenmiştir. 2000 yılında, ODTÜ TAÇDAM Ilısu ve Karkamış Baraj Gölleri Altında Kalacak Arkeolojik ve Kültür Varlıklarını Kurtarma Projesi kapsamında, T. Ökse başkanlığında, Diyarbakır Müzesi adına kurtarma kazısı gerçekleştirilmiştir. İki yıl ara verilen kazılar 2005 yılında tekrar başlatılmıştır [Ökse 2006:12]. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hazırlanmış tescilli arkeolojik sit alanları listesinde yer almaktadır.
Tabakalanma: 1999 yılında yapılan kapsamlı yüzey araştırması sırasında, höyüğün eteklerinden yüzey toplaması yapılmıştır. Yamaçlardan ayrı ayrı gruplar halinde toplanan seramiğin dönemlere göre dağılım oranının güney ve batı yamaçlarda farklılık göstermemesi, höyüğün tamamına tüm dönemlerde yerleşildiğini göstermiştir. İncelenen seramik parçaları Salat Tepe'nin MÖ 4. binden Hellenistik Çağ sonuna kadar iskan edildiğini ortaya koymuştur [Ökse et al. 2001:593]. 2000 yılı kazı sezonunda tek bir alanda yapılan çalışmalar geç dönem mimarisinin tabakalanmasına yöneliktir. Bu dönemlere ait dört mimari tabaka saptanmıştır: I. yapı katı Geç Antik Çağ'a (MS 5-7. yüzyıl), II. ve III. yapı katları kesin olmamakla beraber MÖ 3-2. yüzyıl ve sonrasına tarihlenmiştir. Höyük üzerinde MS 7. yüzyıldan sonra yerleşim olmadığı, bu alanın Ortaçağ'da mezarlık olarak kullanıldığı anlaşılmıştır [Ökse-Alp 2002:651-652].
Buluntular: Mimari: K 12 Açması'nda kuzey kesimde açığa çıkartılan 2.4 m kalınlıkta, taş temelsiz bir kerpiç duvar, yassı kare biçimli, 33x33 cm boyutlarda ve 9 cm kalınlıkta standart kerpiçlerle örülmüştür [Ökse 2004:626, şek. 17-18]. Kuzey Suriye ve Kuzey Mezopotamya için tipik olan kare biçimli yassı kerpiçler, Orta ve Yeni Assur dönemlerinde benzer boyutlarda üretilmiştir. 2006 yılında yapılan kazılarda tepe üzerinde Erken Demir Çağı malzemeleri M13 açmasındaki 5 m çapındaki büyük kül çukurunun yanı sıra L11-12 açmalarına rastlayan benzeri büyüklükte bir diğer çukurda ele geçirilmiştir. Çukurların beyaz hasır tabanları ve birisinin tabanı üzerinde bir ocak bulunması bunların yarı yarıya gömük hasır üst yapılı geçici kulübeler olabileceği izlenimini bırakmaktadır [Ökse et al. 2008:313]. 2007 kazılarında Erken Demir Çağı malzemeleri, ortalama 1.5-2 m derinlikteki ve 3-5 m çaplardaki çukurlarda ele geçirilmiştir. Çukurların içindeki kül katmanlarından alınan toprak örnekleri, bunların tahıl ambarı olarak kullanıldığını göstermiştir [Ökse et al. 2009:27]. Çanak Çömlek: 1999 yılında yapılan yüzey araştırmasında elde edilen Demir Çağı seramiklerine bakıldığında; çarkta biçimlendirilmiş ve yüksek ısıda pişirilmiş ve bir iki parça dışında, genelde bezemesiz oldukları söylenebilir. Kum ve mika katkılı, orta-ince nitelikli, orta-sert ve özsüz pişirilmiş, açık kahverengi hamurlu ve yalın yüzeyli grup iki çömlek boynu ve bir dip parçası ile bu grubun taşçıklı türü bir çanak ile temsil edilmektedir. Bu gruba giren parçalarla, daha ince nitelikli ve mat perdahlı birer çanak ve çömlek ile hamur renginde astarlanmış, parlak perdahlı, gri özlü pişmiş, keskin karınlı bir çanak ile bir çömlek ağzı güney yamaçta ele geçmiştir [Ökse et al. 2001:596]. Dıştan kalınlaştırılmış ağızlı yayvan çanak biçimlerinin benzerleri, Üçtepe'de, Sultantepe'de, Amuk O evresinde, Tell Abou Danne'nin ve Tell Afis'in MÖ 9-6. yüzyıl tabakalarında, Tell Al-Hawa'da, Khirbet Qasrij'in MÖ 7. yüzyıl kontekslerinde ele geçmiştir. Yuvarlak omuzlu, olukla ayrılmış ağızlı çanak tiplerinin paralelleri, Üçtepe'de, Amuk O Evresi'nde ve Tell Afis'in MÖ 7-6. yüzyıl tabakalarında bulunmaktadır. Dıştan kalınlaştırılmış ağızlı, keskin omuzlu derin çanaklar da, Üçtepe'de, Yukarı Habur Bölgesi'nde, Tell Afis'in MÖ 9. yüzyıl tabakalarında, Tell Al Hawa'da ve Khirbet Qasrij'de bulunmuştur [Ökse et al. 2001:596-597]. Höyükte ele geçen boyalı seramikler içinde; kum, kireç, mika katkılı, orta-ince nitelikli, orta-sert, özsüz pişirilmiş, açık kahverengi hamurlu, sivri kalınlaştırılmış ağız kenarı üzerinde kızıl-kahve renkli, mat bir boya şeridi yer alan şişe, çok sert pişmiş, yalın yüzeyi üzerine mat siyah boya ile bezenmiş dışa çekik ağızlı başka bir şişe boynu üzerinde kalın bir şerit altında yer alan ince zik zak hatlardan oluşan üçgen alanlardan bazılarının içleri nokta sıraları ile doldurulmuştur. Şişenin benzerleri Tarsus'da Orta Demir Çağı ve Assur Dönemi'nde ve Tell Afis'de MÖ 9. yüzyılda ele geçmiştir. Parçanın üzerindeki bezeme, Boğazköy ve Norşuntepe kazılarında bulunan el yapımı Erken Demir Çağı boyalıları üzerinde görülen içi noktalarla doldurulmuş üçgen dizisinden oluşan boya bezemeyi andırmaktadır [Ökse et al. 2001:597]. Yüzeyden toplanan seramik parçaları, Salat Tepe'de MÖ 9- 6. yüzyıllara tarihlendirilebilecek yerleşme katları bulunduğu ve halkın Kuzey Mezopotamya ve Kuzey Suriye kültürürüyle ilişkileri bulunduğuna işaret etmektedir [Ökse et al. 2001:598]. 2005 yılında yeniden başlayan kazılarda ortaya çıkarılan büyük küllü çukurlarda ele geçen el yapımı, kıyılmış ot katkılı, çoğu işlenmemiş yüzeyli, düşük ısıda pişirilmiş yatay oluk ve düğmecik bezemeli kaplara ait parçalar Doğu Anadolu, Yukarı Fırat ve Yukarı Dicle havzalarından bilinmektedir [Ökse et al. 2007:57-58]. 2007 yılında Erken Demir Çağ malzemelerinin bulunduğu tepe üzerindeki çukurları bozan daha dar çaplı çukurlardan bazılarında ele geçirilen "triangle ware" boyalıları, tepenin Geç Demir Çağında da tahıl ambarlaır için kulalnıldığını göstermiştir [Ökse et al. 2009:27]. 2011 yılı çalışmalarında K-L 13-14 açmalarının kesiştiği alanda kazılan 5 m çapındaki çukurdan Erken Demir Çağı el yapımı kap parçalarının yanı sıra Yeni Assur Dönemi için tipik bir kandil ile dörtgen biçimli, ayaklı bazalt kaba ait parça ele geçirilmiştir [Ökse et al. 2013:366].
Kalıntılar:
Yorum ve tarihleme: Salat Tepe'de bulunan Erken Demir Çağı seramiği, Doğu Anadolu ve Yukarı Fırat Havzası'ndaki çağdaş seramiklerle benzeşmektedir. El yapımı, derin yatay oluklarla bezeli grup, MÖ 12-10. yüzyıllara, boyalılar ise MÖ 9-8. yüzyıllara tarihlenmektedir. Yeni Assur Dönemi standart tiplerinden oluşan çark yapımı grup da, Kuzey Mezopotamya'da MÖ 7. yüzyıla tarihlenmektedir [Ökse 2004:604]. L12 Açması'nda tespit edilen kerpiç döküntü içinden Yeni Assur Dönemi'ne tarihlenen seramiklerle birlikte daha geç dönemlere ait parçalar bulunmuştur. Ayrıca bu alanda açılan çukurlar ve ocaklarda çeşitli dönemlere ait seramiğe rastlanılması, bu alanın Geç Assur Dönemi'nden Ortaçağ'a kadar kullanıldığını ve tepe üzerinde geç dönem yerleşmesinin kül çukurları ve ocaklarından oluşan bir kültür yığıntısına sahip olduğuna işaret etmektedir. Söz konusu kül çukurlarından birinin (L 12/019/Ç) içinde parçalanmış halde bulunan çömlek (L 12/0040/S/01) çift boğumlu kalınlaştırılmış ağız kenarlı ve topuz diplidir. Benzerleri Kuzey Mezopotamya'nın çeşitli Yeni Assur merkezlerinde, Geç İmparatorluk Dönemi (MÖ 7. yüzyıl) ve sonrasına tarihlenmektedir. L 12 Açması'nın güney kesimindeki dolgu üzerine inşaa edilen kerpiç yapılar, ocaklar, kül çukurları ve mezarlar arasında en erken tarihi veren unsur, içinde bir Yeni Assur çömleği bulunan çukurdur. Böylece tepe üzeri yapılaşması için oluşturulan dolgunun bu çağdan önce yapılmış olduğu anlaşılmaktadır [Ökse 2004:604]. Mitanni ve Orta Asur dönemlerine ait az sayıda çanak çömlek bulunması, Orta Tunç Çağı yapısının terk edilmesinden sonra tepenin Geç Tunç Çağı'nda iskan edilmediği izlenimini bırakmaktadır. Tepenin yeniden iskanı Erken Demir Çağı'nda gerçekleşmiş görünmektedir. EDÇ malzemesi açmalardaki kerpiç yapının enkazına açılmış geniş küllü çukurlardan elde edilmiştir. Büyük küllü çukurların diplerinde ocaklaırn bulunması, EDÇ'nda kullanılan çukur evleri akla getirmekle birlikte, bu çukurların bir duvar ya da sıva ile çevrelenmemesi bunalırn konut olarak kullanılmış olabileceklerini kanıtlayamamaktadır. Bununla birlikte çukurların sert kerpiç yıkıntı içerisine açılması nedeniyle bir duvar ya da sıvaya gerek duyulmamış olması da mümkündür [Ökse et al. 2007:57-58].


Liste'ye