©Türkiye Arkeolojik Yerleşmeleri - TAY Projesi


Kenan Tepe

Çizimler için tıklayın...

maps

Fotoğraflar için tıklayın...

Kenan Tepe
Türü:
Höyük
Rakım:
530 m
Bölge:
Güneydoğu Anadolu
İl:
Diyarbakır
İlçe:
Bismil
Köy:
Kenan
Araştırma Yöntemi:
Kazı
Dönem:
Erken Demir Çağı

     


Yeri: Diyarbakır İli; Bismil İlçesi'nin yaklaşık 15 km doğusunda; Diyarbakır-Batman karayolunun hemen yakınındadır.
Konumu ve Çevresel Özellikleri: Yerleşme Dicle Nehri'ne doğru; Yukarı Dicle Havzası'nın geniş vadisine bakan kireçtaşı kayalıkların üzerinde; nehirden 56.3 m yükseklikte yer alır. Höyük güneydoğu-kuzeybatı yönünde 225 m; güneybatı-kuzeydoğu yönünde 350 m uzanmaktadır. Höyüğün doğusunda Dicle Nehri akmaktadır ve batısından höyüğe ulaşan tali yol geçmektedir. Güneybatısında bir tepe üzerindeki Sefalık Köyü görünür.
Tarihçe:
Araştırma ve Kazı: Kenan Tepe ilk kez, G. Algaze başkanlığındaki bir ekip tarafından 1988 yılında bölgede başlatılan yüzey araştırmaları sırasında belgelenmiştir. Kazı çalışmaları ise OTDÜ TAÇDAM'ın desteğiyle sürdürülen Ilısu ve Karkamış Baraj Gölleri Altında Kalacak Arkeolojik Kültür Varlıklarını Kurtarma Projesi çerçevesinde B. Parker ve ekibi tarafından 2000 yılında başlatılmıştır. 2005 yılından itibaren ise B. Parker'in katılımıyla Diyarbakır Müzesi başkanlığı altında sürdürülmektedir. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hazırlanmış tescilli arkeolojik sit alanları listesinde yer almaktadır.
Tabakalanma: Yüksek bir merkezi höyük ve höyüğün kuzeydoğusuna doğru uzanan yaygın bir Aşağı Şehir'den oluşan çok dönemli bir yerleşme olan Kenan Tepe'de yapılan ilk çalışmalar, höyüğün dört geniş zaman diliminde iskan edildiğini gösterir: Geç Kalkolitik, İlk Tunç Çağı'nın ilk yarısı, erken 2. binyıl ve Erken Demir Çağı [Parker et al. 2004b:548-549]. Erken Demir Çağı yerleşmesi, ağız kenarı yivli seramikler doğrultusunda tespit edilmiştir [Parker et al. 2003a:6].
Buluntular: Mimari: Söz konusu çalışmalarda, B Alanın Erken Demir Çağı'na tarihlenen yivli kase parçaları açısından çok zengin olduğu anlaşılmıştır. B Alanı'nda, B1 ve B2 açmalarında yapılan çalışmalar sonucunda B1 açmasında taş temellli bir duvar tespit edilmiştir. Bu alandan elde edilen buluntular, Erken Demir Çağı'na tarihlenmektedir. Bu tabakada beş havan, bir havan eli ve iki ezilmiş kap, dört adet ortası delikli yuvarlak taş gibi çok miktarda günlük kullanıma ait eşya bulunmuştur. Yuvarlak taşların çapları ortalama 13 cm'dir. Büyüklükleri ve ağırlıkları, bu taşların tezgah ağırlığından çok olasılıkla balık ağı ağırlığı olarak kullanıldıklarını düşündürmektedir. Bu ve diğer yüzeylerden, yüzdürme tekniği ile alınan toprak örnekleri, Kenan Tepe'nin Erken Demir Çağı topluluğunun beslenmesinde, balıkçılığın önemi hakkında bilgi vermektedir. Toprak taban ile birlikte çıkan fırın kalıntısı, bu tabakaların günlük kullanım alanları özelliğini belirgin bir şekilde göstermektedir [Parker et al. 2002:615]. B2 açmasında bulunan mimari buluntular arasında, B2 açmasının kuzeydoğusundaki Erken Demir Çağı Yapısı'nın dış duvarı yer almaktadır. Bu duvardan daha iyi korunmuş olan L2020 ve L2013, yapının diğer bölümleri olabilir. L2029'un güney, L2020'nin ise batısındaki sıkıştırılmış toprak yüzeyler ve çukurlar, bu yapı dışındaki çalışma alanlarıdır. Bulunan bazı bazalt değirmentaşları, yapının bir ev olduğunu göstermektedir [Parker et al. 2002:615]. C3 ve C4 açmalarında keşfedilen duvarlar, çok büyük bir eve ya da bir kamu binasına ait olmalıdır. B4 açmasında büyük bir taş yığını ortaya çıkarılmıştır. Bu taşların bir başka büyük binaya ya da, belki bir sur duvarına ait olduğu düşünülmektedir. Erken Demir Çağı'nda maden işlendiğine işaret eden kanıtlar da vardır. C Alanı'nda birçok cüruf, ocak ve açık hava çalışma alanları keşfedilmiş, analizi yapılan cürufların çoğunun demir olduğu anlaşılmıştır [Parker et al. 2004:556]. B Alanı, Kenan Tepe'nin tatlı bir eğimle inen batı yamacında A Alanı'nın yaklaşık 20 m batısında yer almaktadır. Bu alanda birbirinden 10 m uzaklıkta iki tane 5x5 m'lik açma açılmıştır. B Alanı'nda yapılan çalışmalar doğrultusunda Erken Demir Çağı yapı kalıntılarının höyüğün bu kısmına lokalize edildiği görülmüştür [Parker-Dodd 2004:473]. Kazı sırasında bulunan ve yukarıda sözü edilen ezik bir kabın altındaki sayısız dolguyu kaldırınca altından, kabaca doğu-batı yönünde uzanan bir kerpiç duvar ortaya çıkmıştır. Ayrıca çaprazlama gelen ancak daha kötü durumda olan ikinci bir duvar daha bulunmuştur. İlk duvar, iki sıra dikdörtgen (yaklaşık 17x32 cm) ve ortada bir sıra kare (kenarları yaklaşık 32cm) bloklardan oluşmaktadır. Yıkık tabakalar duvarın her iki tarafında bulunurken, fırın kalıntısı ile birlikte olan yüzey parçası kuzey kesimde yer almaktadır. Söz konusu duvarın güneyinde, çok sayıda çukur vardır. Bütün bu dolgular Erken Demir Çağı'na ait çanak çömleğin sayısız çeşitlenmesini içermektedir [Parker et al. 2002:615]. 2001 yılında yapılan çalışmalarda C3 ve C4 açmalarında da Erken Demir Çağı tabakaları birkaç tandır tarzı ocakla tespit edilmiştir. C Alanı, B Alanı'nın kuzeybatısında yer almaktadır. 2000 yılında bu alanda iki tane 5x5 m'lik açma açılmıştır. C1 açmasında sayısız karışık dolgu ve tahrip edilmiş kalıntıdan sonra, B1, B2 ve C2 açmalarındaki Erken Demir Çağı tabakalarından daha eski olduğu tahmin edilen bir konutla karşılaşılmıştır [Parker et al. 2002:616]. Yukarıda sözü edilen çok sayıdaki çukurun taşınabilir bir ocağa ait olduğu düşünülmektedir. Bu ocaklı alan, oldukça iyi durumdaki kavisli kerpiç duvarın (L2014) hemen güneybatısında yer almaktadır. Bu duvarın içindeki dolgunun üzerinde Erken Demir Çağı çanak çömleğinin her türlü çeşitlemesi vardır; oluklu kaselerin sayısız örneği ve bir tane şeritli kulplu kap bunlar arasında sayılabilir. Açmaya güneybatı köşeden bir başka düz kerpiç duvar girmektedir. Kavisli duvar, sıkıştırılmış kerpiç bir yüzeyle açmanın güneyine bağlanmaktadır. Açmanın güneydoğu köşesinde iki küçük çukur bulunmaktadır; birinin kırmızı, diğerinin oldukça sert toprak ve çanaklardan oluşan bir tabanı vardır. Çevresindeki dolguda ele geçen cüruflar, burada köyün gereksinimlerini karşılayacak boyutlarda bir maden eritme fırını olduğuna işaret etmektedir [Parker et al. 2002:616]. Kenan Tepe üzerinde görülen toprak kaybı emareleri nedeniyle Demir Çağı'na tarihlenen bazı mimari kalıntıların, özellikle yüksek tepenin dik doğu ve kuzey yamaçlarından sürüklenip yok olmuş olması mümkündür. Erken Demir Çağı'nda yerleşmenin en geniş olduğu anda büyüklüğü muhtemelen 1.1 hektar civarında olmalıdır. Kenan Tepe Erken Demir Çağı yerleşmesine bakıldığında yerli bir Anadolu köyü ile karşılaşıldığı açıktır. Çanak Çömlek: B1 gibi Erken Demir Çağı'na tarihlendirilen B2 açmasının en üst tabakası, çok miktarda Hellenistik ve Erken Demir Çağı çanak çömleklerini karışık olarak içermektedir. Bu açmada karşılaşılan esas buluntu, sıkıştırılmış toprak yüzeyin üzerinde bulunan ezilmiş bir kaptır. B Alanı içindeki B4 açmasında yapılan çalışmalar sırasında çok sayıda Erken Demir Çağ seramiğine rastlanmıştır. Aynı zamanda iyi korunmuş bir ocak da söz konusu seramiklerle birlikte aynı döneme tarihlenir. C Alanı içinde açılan C1 ve C2 açmalarından C2'de, Erken Demir Çağı'na tarihlenen bir yapı, Demir Çağı'nın yivli seramikleriyle tespit edilmiştir [Parker et al. 2003:3]. Bir figürinin de ele geçtiği duvarın içi çok çeşitli Demir Çağı seramikleri ile doludur [Parker et al. 2002:335-344]. Erken Demir Çağı'nda Kenan Tepe, yine gelişkin bir yerleşmeye ev sahipliği yapmıştır. Bu dönemin kalıntıları B ve C alanlarında bol miktarda bulunmuştur. Bu buluntu gurubunda, "yivli mallar" gibi tipler ve daha önce Yukarı Dicle Bölgesi yüzey araştırması malzemesine dayanarak tanımlanan "Yerli Demir Çağı" tipleri bulunmaktadır. Bu döneme ilişkin kontekslerin çoğu yüzeye yakınlıkları yüzünden bozulmuş da olsa Erken Demir Çağı iskanının nitelikleri değerlendirilebilecek durumdadır [Parker et al. 2004:556]. Figürin: C2 açmasında da Erken Demir Çağı izlerine rastlanmıştır. Açmanın batısında, 1/3'lük bir alanda üç tane birbirinin üzerinde, içi yoğun yumuşak küllü toprakla dolu çukur bulunmuştur. İçinde bol miktarda kemik ve bir hayvan heykelciği bulunmuştur. Söz konusu figürin, kahvemsi-gri boya çizgilerle bezenmiştir. Buradaki en önemli alan iyi korunmuş dairesel kerpiç duvarın güneybatısında yer alır [Parker et al. 2002:616].
Kalıntılar:
Yorum ve tarihleme: Son Tunç Çağı'nda Kenan Tepe iskanında bir boşluk olduğu gözlenmiştir. Erken Demir Çağı'nda (yaklaşık MÖ 1100-900) Kenan Tepe, yine gelişkin bir yerleşmeye ev sahipliği yapmıştır. Bu dönemin kalıntıları B ve C alanlarında bol miktarda ele geçmiştir. Ancak Aşağı Şehir'de ve höyük kısmının doğu yamaçlarında (D Alanı), Demir Çağı kalıntılarından hiçbir iz bulunamamaştır. Yukarıda kaydedildiği gibi Kenan Tepe'nin bazı bölümleri şiddetli toprak kaybı emareleri göstermektedir. Bu yüzden Erken Demir Çağı'na tarihlenen bazı kalıntıların sürüklenip yok olmuş olması mümkündür; özellikle yüksek tepenin dik doğu ve kuzey yamaçlarından söz konusu durum rahatlıkla görülebilmektedir. Durum böyle olunca, Erken Demir Çağı yerleşmesinin büyüklüğü ile ilgili kesin bir tahmin yapmak zordur. Kenan Tepe'deki Erken Demir Çağı iskanının en geniş olduğu anda, ana höyüğün büyüklüğünün yaklaşık 1.1 hektarı geçmediğinden emin olabiliriz. Bununla beraber, eğer erozyon, Erken Demir Çağı kalıntılarını ciddi biçimde yok etmediyse, bu dönemde yerleşme biraz küçüktü denilebilir [Parker et al. 2004:556].


Liste'ye