©Türkiye Arkeolojik Yerleşmeleri - TAY Projesi


Çine Tepecik

Çizimler için tıklayın...

maps

Fotoğraflar için tıklayın...

Çine Tepecik
Türü:
Höyük
Rakım:
50 m
Bölge:
Ege
İl:
Aydın
İlçe:
Çine
Köy:
Karakollar
Araştırma Yöntemi:
Kazı
Dönem:

     


Yeri: Aydın il merkezinin güneyinde; Çine'nin 3 km batısında; Karakollar Köyü'nün 3 km güneybatısında yer almaktadır.
Konumu ve Çevresel Özellikleri: Çine Çayı'nın 1 km doğusunda; ekili arazilerin yoğun olduğu ovalık alanda uzanan höyük; kuzey-güney doğrultusunda oval bir yapıya sahiptir. Höyük; kuzeyden güneye doğru genişleyerek ova seviyesine yakın düzgün bir arazi yapısı oluşturmaktadır. 40x120 m boyutlarında ve 9 m yüksekliğindedir. Höyüğün üzerinde geç dönemlere ait tahrip edilmiş bir mezar odası vardır. Çevresi tarım faaliyetleri nedeniyle yoğun şekilde tahrip olmuştur. Üzerinde ise kaçak kazılar nedeniyle oluşan tahribat gözlenmiştir.
Tarihçe:
Araştırma ve Kazı: Tepecik ilk olarak E. Akdeniz tarafından; 1995 yılında Büyük Menderes Ovası ve çevresinde yapılan yüzey araştırmalarında incelenmiştir. Daha sonra S. Günel'in 2001 yılında başladığı Aydın ve Muğla illeri yüzey araştırmasında yerleşme tekrar incelemiştir. Konumu ve buluntuları açısından Çine bölgesinin erken dönem kültürel gelişimine ışık tutacağı düşünülen yerleşmede 2004 yılında kazı çalışmalarına başlanmıştır. Çalışmalar; höyüğün özellikle ova seviyesine yakın düzgün bir arazi görünümünü aldığı batı alanında; I/11; I/12 ve I/13 açmalarında gerçekleştirilmiştir [cat.une.edu.au/page/cine-tepecik%20hoyuk 3.5.2006; 11:30].
Tabakalanma: Tepecik Höyük'te ilk sezon kazılarında MÖ 2. binyılından Orta Kalkolitik Çağ'a uzanan bir kronoloji takip edilebilmiştir. Höyüğü çevreleyen ve kısmen açığa çıkartılabilen savunma duvarı ile ilgili mevcut kanıtlar; MÖ 2. binyılına tarihlenmektedir. Duvarın iç kesimindeki kazı çalışmaları Orta ve Geç Tunç Çağı'na ait bir buluntu grubunu vermiştir. Öte yandan höyüğün batısında savunma duvarı dışında kalan alanda geçekleştirilen kazılarda Kalkolitik Çağ'a uzanan bir yerleşme tespit edilmiştir. Özellikle höyüğün ova seviyesine yakın düzgün bir arazi yapısını oluşturduğu alandaki kazılarda açığa çıkarılan depo işlevine sahip yuvarlak plan veren mimari kalıntı ve duvar uzantıları Orta Kalkolitik Çağ'a ait bir yerleşimin varlığını ortaya koymaktadır [cat.une.edu.au/page/cine-tepecik%20hoyuk 3.5.2006; 11:30]. Yapılan son çalışmalar doğrultusunda yerleşmedeki tabakalanma şu şekildedir [Günel 2014:118]: Tabaka I: 1. yapı katı-Klasik Dönem 2. yapı katı-Karia Geometrik Dönem Tabaka II: 1. yapı katı (a-b)-STÇ 2. yapı katı (a-b)-OTÇ Tabaka III: İTÇ Tabaka IV: Kalkolitik / Geç Neolitik
Buluntular: Mimari: I/11 açmasının güneybatı köşesinde çift sıra taş örgüden oluşan duvar uzantılarının bir yapının kuzeydoğu köşesine ait olduğu düşünülmektedir. Köşe yapan bu duvar uzantılarının hemen kuzey kenarında ise; yuvarlak plan veren taş sıralarının oluşturduğu bir mimari kalıntı tespit edilmiştir. 1.2 m çapında olan bu yuvarlak yapıda bazı taşlar; dik olarak yerleştirilmiştir [cat.une.edu.au/page/cine-tepecik%20hoyuk 3.5.2006; 11:30]. 2005 yılı kazılarında; bu yuvarlak yapının hemen güney kenarında yuvarlak bir görünüm veren benzer karakterde ikinci bir yapı daha ortaya çıkarılmıştır. Bu kalıntılar daha çok yuvarlak silonun hemen güney kenarında ikinci bir silo ya da bu silo ile bağlantılı bir işlik kesimine ait olabileceğini düşündürmektedir. Her iki mimari kalıntı arasında; levha taşlarının oluşturduğu kısa bir uzantı tespit edilmiştir. Doğu-batı yönünde ve yanyana açığa çıkartılan bu kalıntıların hemen batısında ise herhangi bir mimari özellik oluşturmayan bir taş sırası tespit edilmiştir. Bu taşlar çok belirgin olmasa da kuzeydoğu-güneybatı yönünde bir uzantı vermekte ve silo yapılarını batıdan sınırlayan bir görünüm oluşturmaktadır [Günel 2007:234]. 2013 yılında I/11 ve J/11 açmalarında gerçekleştirilen kazılarda, silo olduğu düşünülen yuvarlak planlı bir kalıntı ortaya çıkarılmıştır. Yapının etrafı taşlarla sınırlandırılmıştır [Günel 2015:291]. 2014 yılında L/11-12 açmalarında gerçekleştirilen kazılarda, IV. Kültür tabakasında bulunan yapının güneydoğu köşesinde dere taşlarından duvar uzantısı ve buluntuları Geç Kalkolitik Çağ'a tarihlendirilmiştir [Günel 2016: 206]. Çanak Çömlek: Depo işlevine sahip olduğu anlaşılan bu yuvarlak planlı yapı ve köşe yapan duvar uzantılarının bulunduğu alanda ele geçen kaplar; Kalkolitik Çağ çanak çömlek gelişiminden tanınan özellikleri vermektedir. Bu parçalar arasında yer alan perdah bezemeli kaselerin; gerek form gerekse de kabın iç kısmında belli aralıklarla paneller oluşturan kafes taramalı süsleme tarzı açısından en yakın paraleli Samos-Tigani'den gelmektedir [cat.une.edu.au/page/cine-tepecik%20hoyuk 3.5.2006; 11:30]. 2005 yılı kazılarında ele geçirilen çanak çömlek buluntuları arasında Orta ve Erken Kalkolitik Çağ'a uzanan bezemeli kap parçaları görülmektedir. Bunlar arasında perdah bezemeye sahip; iç yüzeyi kafes taramalı derin kaseler ve birbirine paralel dikey ya da diyagonal çizgilerin oluşturduğu oluk ve boya bezeli kap parçaları bulunmaktadır. Öte yandan kapların iç ve dış yüzlerine uygulanmış farklı bezeme biçimleri ile oluk bezeme; kazı bezeme ve boya astar gibi farklı süsleme tekniklerinin görüldüğü parçalara da rastlanmıştır. Bu bezeme tipleri arasında kapların iç yüzeyine uygulanmış oluk bezeme ve perdah bezeme yoğun bir grup oluşturmaktadır. Çanak çömlek buluntuları arasında koyu gri çanak çömlek grubuna ait boynuz kulp parçaları da Tigani I sahasından itibaren görülen kulp biçimleridir. Ayrıca benzer kulplara Chios-Ayia Gala'da da Kalkolitik Çağ buluntuları arasında rastlanmaktadır [Günel 2007:234-235]. 2006 yılı kazılarında Güney Kazı Alanı'nda N12 açmasının güney profilinde MÖ 2. binyılın ikinci yarısına ait olduğu anlaşılan küllü bir tabakanın kesildiği seviyelerden itibaren kırmızı renkte kerpiç toprak ve in situ kap parçalarıyla karşılaşılmıştır. Kerpiç taban ve çevresinde ele geçirilen kap parçaları arasında perdah bezeme teknikli; son derece düzgün çizgiler halinde kafes taramanın uygulandığı örneklerin yanı sıra; birbirine paralel diyagonal çizgiler; kaselerin iç yüzeyinde dikey ya da yatay zikzaklardan oluşan bezeme stili farklı bezeme tekniklerini ve motif zenginliğini bir arada göstermektedir [Günel 2008:77-78]. 2006 yılında batı yamacında, Emporio IX-VIII ve Tigani ile paralellik gösteren başka Kalkolitik Dönem keramikleri bulunmuştur [http://cat.une.edu.au/page/cine-tepecik%20hoyuk; 16.11.2009, 16:15]. 2007 kazılarında Batı Kazı Alanı'nda üç ayaklı kap parçaları ve genel olarak Geç Kalkolitik Çağ ile İTÇ başlarında görülen ağız kenarı içe eğik çanak parçaları ve üzeri kazıma bezemeli ya da kabartma bezeli kulplara rastlanmıştır [Günel 2009:228]. 2012 yılında, VI-X/f-i plan karesinde ortaya çıkarılan çanak çömlekler, gri renkli, içe eğik ve basit ağız kenarlı çanaklardan oluşmaktadır. Yuvarlak kabartmalı iri kulplar ve boynuz kulplar görülmektedir. Bu çanak çömlek parçaları, Batı Anadolu ve Ege'den bilinen Kalkolitik çanak çömleklerle benzerlik göstermektedir. Özellikle perdah bezemeli olanlar, Batı Anadolu'da Gülpınar, Beşik-Sivritepe, Kumtepe IA, Malkaya Mağarası, Samos-Tigani ile; Ege'de ise Kalymnos-Vathy III ile benzer kap formu ve bezeme stiline sahiptir. Bu çanak çömlek parçaları, malzeme, teknik, bezeme stili ve form açısından Orta Kalkolitik Dönemin özelliklerini taşımaktadır [Günel 2014:116]. 2013 yılında IV. tabakada bulunan çanak çömlekler kaseler, kulp parçaları ve cheese pot olarak tanımlanan kap parçalarından oluşmaktadır [Günel 2015:291]. 2014 yılında L11-12 açmasındaki duvar uzantısının olduğu yerde ele geçen Geç Kalkolitik Çağ'a ait çok sayıda kap parçası bulunmuştur. Daha önceki yıllarda sadece kulp parçası olarak bulunan mantar biçimli kulp eklentisine sahip derin çanaklar, parlak perdahlı yüzey işlenişine sahip örnekler, bezemeli kaplar ve kaplara uygulanan motifler dönemin seramik sanatını yansıtmaktadır. Bunlar hem Batı Anadolu hem Ege dünyasıyla bağlantı kurabilecek paralelliğe sahiptir [Günel 2016: 206]. Yontma Taş: Yüzeyi çok fazla aşınmış üçgen formlu bir taş balta ve genel olarak obsidiyen orak dilgilerinin yoğun olduğu aletler ve bunların yanı sıra deliciler; uçlar ve yonga parçaları diğer buluntuları oluşturmaktadır. Obsidiyenin yanı sıra oldukça kaliteli çakmaktaşı örnekler de vardır [cat.une.edu.au/page/cine-tepecik%20hoyuk 3.5.2006; 11:30]. 2005 yılı kazılarındaki küçük buluntular arasında mermer idoller ise; Ege ve Anadolu'da iki ya da üç bölümlü şematik idoller grubuna ait "keman biçimli" idol tiplerini temsil etmekte ve Tepecik idolleri bu bölgede tipleri açısından bu çeşitliliği gösteren en erken örnekleri vermektedir. Diğer buluntuları ise; üçgen ve dörtgen formlu taş baltalar ve zengin bir grubu obsidiyen ve çakmaktaşı aletler oluşturmaktadır. Özellikle çok sayıda ele geçirilen orak dilgileri; uçlar ve ön kazıyıcılar bulunmaktadır [Günel 2007:235-236]. 2014 yılı çalışmalarında obsidiyen orak dilgileri ve farklı cinste çakmaktaşı dilgiler bulunmuştur [Günel 2016: 206]. Kemik/Boynuz: Dikkati çekici yoğunlukta ve çeşitlilikte ele geçirilen kemik aletler işlevsel açıdan ve tipolojik açıdan gelişmiş bir kemik alet teknolojisinin varlığını ortaya koymaktadır. Kemik aletler arasında kemik bızlar ile işlevsel açıdan çeşitlilik gösteren diğer kemik aletler yoğun bir grup oluşturmaktadır [Günel 2007:235]. 2006 yılı kazılarında Güney Kazı Alanı'nda N12 açmasının güney profilinde in situ kap parçalarıyla beraber işlenmiş kemik aletler ele geçmiştir [Günel 2008:78]. 2013 yılında, silindirik formlu, ip delikli bir boncuk, kemik bız ve kemik sap bulunmuştur [Günel 2015:292]. 2014 yılı çalışmalarında kemikten işlenmiş spatula ve bızlar en yoğun kemik alet türü olarak görülmüştür [Günel 2016: 206]. İnsan Kalıntıları: 2007 yılında Batı Kazı Alanı'nda L/11 açmasında kuzey-güney doğrultusunda ele geçen yarısı korunmuş pithosun dip kısmına yakın yerde, çok ufak parçalar halinde ve dağılmış durumda bebeğe ait iskelet parçalarına rastlanmıştır. Kısmen korunmuş bu pithosun kuzeybatısında çok tahribata uğramış toprağa gömülü bir iskelet ele geçirilmiştir. Yetişkin bir bireye ait olan iskelete ait kaburga kemikleri, leğen kemiği ve içe doğru kıvrılmış durumda tespit edilen ayak kemikleriyle hocker tarzı gömü biçimini yansıtmaktadır [Günel 2009:228]. 2010-2012 yıllarında tespit edilen mezarlar, basit toprak mezar, çömlek mezar ve pithos mezarlardan oluşmaktadır. Bu mezarlar Geç Kalkolitik ve İTÇ'nin başlarına tarihlenmektedir. Bu mezarlar kadın ve çocuklara aittir. 2013 yılında L/13 açmasında açığa çıkarılan basit toprak mezarda yarı hoker pozisyonunda bir kadın iskeleti bulunmuştur. Kafatasının etrafında metal halka küpeler görülmüştür. Bu iskeletin hemen yanında bir pithos parçası tespit edilmiştir. Pithos parçasının altında ise bir çömlek bulunmuştur. Çömleğin içinde bebek kafatası ve kemikler görülmüştür [Günel 2015:292-293]. Hayvan Kalıntıları: IV. tabakada bulunan hayvan kalıntıları sığır, koyun, keçi ve geyik türü hayvanların kemiklerinden oluşmaktadır [Günel 2015:292]. 2014 yılı kazılarında ele geçen hayvan kemikleri önceki yıllardaki gibi; koyun, keçi, sığır ve geyik olmuştur. Hayvan kemiklerinin yoğunluğu üretim ve hayvan yetiştiriciliğinin önemini vurgulamaktadır [Günel 2016: 206]. Diğer: Takı grubuna ait "mekik" biçimli frit boncuklar; deniz kabuğundan bir boncuk ve mermer bilezik parçası 2005 kazı buluntularını oluşturmaktadır [Günel 2007: 236]. 2013 yılında Kilia tipi figürinler, mermer kap parçaları ve pişmiş toprak hayvan figürini bulunmuştur [Günel 2015:292].
Kalıntılar:
Yorum ve tarihleme: Höyüğün batısında savunma duvarı dışında kalan alanda gerçekleştirilen kazılarda en erken Erken ve Orta Kalkolitik Çağa uzanan kalıntılar; yerleşmenin batı ve güneybatı yönünde genişlediğini ve höyüğün tarihöncesi dönemlere uzanan bir kronolojik gelişme sahip olduğunu göstermiştir [Günel 2007:241] 2007 yılı kazılarında Batı Kazı Alanı'nda ortaya çıkarılan gerek pithos gömüde bebeğe ait iskelet kalıntıları gerekse normal toprağa gömülü yetişkin bir bireye ait iskelet, Tepecik'te Geç Kalkolitik Çağa ait IV. kültür tabakasında, yerleşim içi gömü geleneğinin varlığını ortaya koymuştur [Günel 2009:228-229].


Liste'ye