©Türkiye Arkeolojik Yerleşmeleri - TAY Projesi


Birecik Yöresi

Çizimler için tıklayın...

maps

Fotoğraflar için tıklayın...

Birecik Yöresi
Türü:
Tekil Buluntu Yeri
Rakım:
m
Bölge:
Güneydoğu Anadolu
İl:
Gaziantep
İlçe:
Nizip
Köy:
Araştırma Yöntemi:
Yüzey Araştırması
Dönem:
AP OP

     


Yeri: Şanlıurfa il merkezinin batısındaki Birecik İlçesi'nin yakınında Fırat Nehri sekilerinde ve ilçenin 5-6 km kuzeybatısındaki Surtepe ile bu köyün gene batısında yer alan Tilvez Köyü arasında kalan sekilerde; ayrıca Birecik ile Nizip İlçesi arasındaki karayolu yakınında; olasılıkla Nizip İlçesi'ne daha yakın bir yerdedir.
Konumu ve Çevresel Özellikleri: Birecik İlçesi; Şanlıurfa'nın fazla yüksek olmayan dalgalı düzlük kısmında yer almaktadır. Bu düzlük batıdaki Fırat Nehri kıyısına gidildikçe alçalmaktadır. Bu kısımda sekilerin varlığı izlenmektedir. Fırat Nehri'nin bu kısımda geniş bir yataktan akması; müsait mevsimlerde karşıdan karşıya geçilmesini kolaylaştırmaktadır. Nehrin batısında Gaziantep il sınırları içinde kalan topraklarda da doğa şartları doğu kısmının devamı gibidir. Nizip İlçesi'ne doğru dağlar başlamaktadır.
Tarihçe:
Araştırma ve Kazı: Birecik yöresi; Türkiye'nin tarihöncesi çağlarına yönelik araştırmalarında; ele geçen ilk buluntularından birini verme açısından önemlidir. E. Chantre'nin bildirdiğine göre 1894 yılında J. E. Gautier Birecik'de Fırat Nehri kenarındaki eski alüvyonlar arasında çakmaktaşından bir adet yontma taş alet bulmuştur. Bu buluntunun tesadüfen bulunduğunu kabul edebiliriz. Gene tam buluntu yeri hakkında da ayrıntılı bir bilgi verilmemiştir [Chantre 1898:132; res.100]. Çok sonraları İ.K. Kökten'in 1946 yılı araştırmalarında Gautier'in bulgusuna dayanarak Birecik Yöresi'nde yüzey araştırmaları yaptığını görmekteyiz. Kökten bu araştırmasına Fırat Nehri'nin doğu yakasında Birecik İlçesi yakınından başlıyarak kuzeye doğru devam etmiş ve ancak nehrin batıya dönüş yaptığı yerin kuzeyinde yer alan köyler (Surtepe-Tilvez Köyleri) arasındaki düzlüklerde çakmaktaşı yumruları ile birlikte yontma taş aletler toplamıştır [Kökten 1947a:162-163]. 1947 yılında Manchester Üniversitesi'nden W. Brice Anadolu'da yapmış olduğu inceleme gezisi sırasında; Birecik-Nizip arasında olasılıkla karayolu yakınında; kesin buluntu yerini bildirmediği bir yerde; Chelléen (yeni terimleme ile Abbevillien) tipte bir iki yüzeyli ile aşağıda anlatılan iki çekirdek ve büyük boyda Moustérien yonga bulmuştur [Kansu 1946a:161]. Minzoni-Deroche ve ekibi 1986 yılında Birecik İlçesi'nin tam karşısında Gaziantep il sınırları içine giren yörede; Fırat'ın karşı sekisinde de araştırma yapmışdır. 50 numara ile gösterilen buluntu yeri Fırat'ın doğudan güneye doğru kıvrım yaptığı yerde yer almaktadır. Buluntuları hakkında bir bilgi yoktur.
Tabakalanma:
Buluntular: Gautier tarafından ele geçirilen ve Türkiye'nin ilk yontma taş buluntusu olma özelliği taşıyan alet; çakmaktaşından yapılmış olan 20x9 cm boyutlarınıda bir büyük iki yüzeylidir (el baltası). Bu parçanın bir kenarı özenli düzeltilidir. Chantre bu iki yüzeyliyi Acheuléen olarak tanımlamaktadır [Chantre 1898:132]. K. Bittel bu aletin daha yukardan kuzeyden sularla taşınarak getirildiğini ve badem biçiminde Acheuléen tipte bir el baltası olduğuna dikkat çekmektedir. Kökten bu buluntuyu tipik Acheuléen olarak tanımlamakta; H. Taşkıran ise Acheuléen'in orta evresine koymaktadır [Taşkıran 1990:35]. Aynı buluntuyu Tomsky ise Son Acheuléen'e tarihlemektedir. Kökten tarafından bulunan aletler hakkında ise ayrıntılı bir bilgi verilmemekteyse de bunların gene çakmaktaşından yapılmış Clactonien ve Levalloiso-Moustérien endüstri özelliği taşıyan aletler olduklarını öğrenmekteyiz [Kökten 1947b:225-226; lev.1; res.1] W. Brice Nizip-Birecik yolu yakınlarında bulduğu buluntuları Şevket Aziz Kansu'ya bir mektupla birlikte yollamış ve çekirdeklerin belki Clactonien çekirdek ya da Çin ve Burma Paleolitik endüstrilerinde örnekleri olan kesici veya yarıcı olabileceklerine işaret etmiştir. Kansu ise bu buluntularla ilgili yayınlarında yarıcı olarak yapılan yorumun doğru olduğunu söylemekte; buluntuların Anadolu Paleolitiği açısından çok önemli olduğuna dikkati çekmektedir. Bu çekirdeklerin benzerlerinin Irak sınırları içindeki Barda Balka buluntu yerinde bulunduğunu ileri sürmektedir [Kansu 1964a:163; res.5-6]. Yalçınkaya bu çekirdeklerden bir tanesinin kıyıcı alet olduğunu; diğerinin ise yarıcıdan çok çekirdeğe benzediği iddia etmektedir [Yalçınkaya 1985:398;403]. Kansu yayınında [Kansu 1964a:res.7]; Brice'ın olasılıkla aynı yerde ayrıca bulduğu üç yonganın resmini yayınlamışsa da bunlar hakkında bir bilgi vermemektedir.
Kalıntılar:
Yorum ve tarihleme:


Liste'ye