©Türkiye Arkeolojik Yerleşmeleri - TAY Projesi


Aşağı Anzaf Kalesi

Çizimler için tıklayın...

maps

Fotoğraflar için tıklayın...

Aşağı Anzaf Kalesi
Türü:
Kale
Rakım:
m
Bölge:
Doğu Anadolu
İl:
Van
İlçe:
Özalp
Köy:
Dereüstü
Araştırma Yöntemi:
Kazı
Dönem:

     


Yeri: Aşağı Anzaf Kalesi, Urartu Krallığı'nın başkenti Tuşpa'nın 11 km kuzeydoğusunda yer almaktadır, bugünkü Van-İran modern kara ve demiryolunun hemen yakınında bulunmaktadır.
Konumu ve Çevresel Özellikleri: Deniz seviyesinden 1900 m yükseklikte fazla engebeli olmayan ve kalkerden oluşan bir kayalık üzerine kurulmuştur. Kuzey-güney doğrultusunda uzanan kale, 62x98 m büyüklüğünde dikdörtgen planlı bir kaledir. Yaklaşık olarak 6000 metrekarelik bir alan üzerine kurulmuştur. Eskiçağ'da savunma yönünden çok büyük bir öneme sahip olan Aşağı Anzaf kalesi, doğuda kuzeybatı İran ve kuzeyde de Transkafkasya'dan gelerek Urartu Krallığı'nın başkenti Tuşpa'ya inen tarihi karayollarının son düğüm noktasında bulunmaktadır. Doğuda bugün Türkiye-İran sınırından başlayan ve batıda Van Gölüne doğru daralan Erçek-Özalp-Saray Ovası'nın en dar yerine kurulmuştur. Van bölgesinde aşağı Anzaf Kalesi'nin bir benzerine rastlamak hemen hemen mümkün değildir. Bu yüzden kale, hem Yukarı Anzaf Kalesi'ne hem de Urartu başkenti Tuşpa ve Rusahinili'ye (Toprakkale) doğru gelecek tehlikelere karşı koruyan bir ön karakol vazifesini görmekteydi. Aşağı Anzaf Kalesi'ni kendi döneminde kurulan Van Ovası'nın kuzeyindeki Kalecik ve aynı ovanın güneyinde bulunan Zivistan kalelerinden ayıran en önemli özelliği, savunmayı kolaylaştıran ve üstündeki yüksek yapıların ağırlığına dayanmayı sağlayan kurtin ve bastiyonlara kale duvarlarında rastlanılmaktadır.
Tarihçe:
Araştırma ve Kazı: Aşağı Anzaf Kalesi kazıları, 1991 yılında, başkanlığını Oktay Belli'nin yaptığı ve daha sonra Oktay Belli - Alpaslan Ceylan tarafından devam ettirilen çalışmalarla başlamış olup, halen devam etmektedir.
Tabakalanma: Aşağı Anzaf Kalesi'nde yapılan kazılar sonucu iki yapı katı bulunmuştur. Alt tabakada Demir Çağı'na, üst tabaka da ise Ortaçağ'a rastlanılmıştır. Yapılan kazılarda Orta Demir Çağına ait keramik parçalarının yanısıra, sırlı, yeşil, sarı renkli Ortaçağ keramik parçaları da bulunmuştur. Ortaçağ yerleşimcileri, Demir Çağı mimari kalıntılarının tahrip olmasına neden olmuştur.
Buluntular: Mimari: Urartu Kralı İşpuini tarafından MÖ 830-810 yılları arasında yapılmıştır. Kalenin kuzey sur duvarının 24 m güneyine, doğu ve batı sur duvarlarını bir omurga gibi birleştiren ilginç teras duvarı, oldukça özenli bir işçilik göstermektedir. Ortalama 50 cm yüksekliğindeki teras duvarının kuzeyinde, tabanı büyük kerpiç bloklarla özenli bir şekilde kaplamış olan 1300 metrekarelik boş bir alan bulunmaktadır. Dikdörtgen planlı bu alanın, kuzeyde terasa açılan büyük yapılarla bağlantılı olarak bir iç avlu gibi kullanılmış olduğu anlaşılmaktadır. Aşağı Anzaf Kalesi'nin askeri amaçla kurulduğunu düşünürsek, üstü açık ve çevresi yüksek kale duvarlarıyla çevrili olan bu alanın, askeri garnizonun kullandığı bir iç avlu olduğu ortaya çıkmaktadır. Kuzeyde terasa açılan büyük Urartu yapılarının hemen hepsi, ne yazık ki Urartu yerleşmecileri tarafından aşırı bir şekilde tahrip edilmiştir. Çok büyük bir Ortaçağ yerleşimine sahne olmuştur. Bu aşırı tahribat Urartu yapılarının nasıl bir plana sahip olduğunu ve hangi amaçla kullanıldığını öğrenmemizi engellemiştir. Kalenin kapısı güney sur duvarları üzerinde yer almaktadır. Kapı savunma yönünden en elverişli yere yapılmıştır. Ancak ne yazık ki 1980 yılında, kalenin duvarları Van-Özalp-Saray-İran modern karayolunun yapımı sırasında, Van Karayolları Bölge Müdürlüğü'ne bağlı dozerler tarafından acımasızca yıkılmıştır. Aşağı Anzaf Kalesi'nin kapısı bu yıkım sonucunda çok büyük bir tahribata uğramıştır. Ancak günümüzdeki haliyle bile Urartu hisar kapılarının en eski örneğini oluşturmaktadır. Oldukça sağlam bir şekilde yapılan kapı odasının duvarları ortalama 2.40 m genişliğinde ve tabandan 1 m kadar yüksekliktedir. Ayrıca 5 m genişliğindeki kapının çift kanatlı olduğu sanılmaktadır. Bu kapının en yakın benzerine, Çavuştepe Yukarı Kale'de, Tanrı Haldi tapınak alanına geçit veren Doğu Kapısı'nda rastlanmaktadır. Çanak Çömlek: Yapılan kazı çalışmaları sırasında Urartu dönemine has birçok çanak çömlek parçası ele geçirilmiştir. Bunlar arasında yonca ağızlı testiler, çanaklar, çömlekler, küçük kaplar, kandiller, derin kaseler, kırmızı astarlı, cilalı, parlak iyi pişirilmiş malzemeler bulunmuştur. Yine Ortaçağ yerleşmecilerinden kalan Ortaçağ'a ait parçalar da vardır. Ayrıca kazılar sırasında bir köpek iskeleti ve insan iskeleti bulunmuştur. Bunların yanında bir çift altın küpe ele geçmiştir.
Kalıntılar:
Yorum ve tarihleme: Aşağı Anzaf Kalesi, askeri amaçla yapılmış bir kale olup, savunma ve stratejik açıdan çok önemli bir konumda bulunmaktadır. Urartuların başkenti Tuşpa ve Toprakkale'yi (Rusahinili) koruyan çok önemli bir karakol niteliğindedir. Urartular döneminde yerleşme görmüştür ama Ortaçağ yerleşmecileri tarafından büyük bir yıkıma uğramıştır.


Liste'ye