©Türkiye Arkeolojik Yerleşmeleri - TAY Projesi


Kenan Tepe

Çizimler için tıklayın...

maps

Fotoğraflar için tıklayın...

Kenan Tepe
Türü:
Höyük
Rakım:
530 m
Bölge:
Güneydoğu Anadolu
İl:
Diyarbakır
İlçe:
Bismil
Köy:
Kenan
Araştırma Yöntemi:
Kazı
Dönem:

     


Yeri: Diyarbakır İli; Bismil İlçesi'nin yaklaşık 15 km doğusunda; Diyarbakır-Batman karayolunun hemen yakınındadır.
Konumu ve Çevresel Özellikleri: Yerleşme Dicle Nehri'ne doğru; Yukarı Dicle Havzası'nın geniş vadisine bakan kireçtaşı kayalıkların üzerinde; nehirden 56.3 m yükseklikte yer alır. Höyük güneydoğu-kuzeybatı yönünde 225 m; güneybatı-kuzeydoğu yönünde 350 m uzanmaktadır. Höyüğün doğusunda Dicle Nehri akmaktadır ve batısından höyüğe ulaşan tali yol geçmektedir. Güneybatısında bir tepe üzerindeki Sefalık Köyü görünür.
Tarihçe:
Araştırma ve Kazı: Yerleşmede 2000 yılından beri; Yukarı Dicle Arkeolojik Araştırma Projesi (UTARP) üyelerinden oluşan bir ekip tarafından; Utah Üniversitesi Tarih Bölümü'nden B.J. Parker'ın başkanlığında arkeolojik kazı çalışmaları sürdürülmektedir. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hazırlanmış tescilli arkeolojik sit alanları listesinde yer almaktadır.
Tabakalanma: Arkeolojik çalışmalar sonucunda; beş ana dönem boyunca süren bir yerleşmenin varlığı ortaya çıkartılmıştır. Kenan Tepe'de ortaya çıkarılan en erken yerleşme Obeid Dönemi'ne tarihlenmektedir; bu dönem höyüğün doğu ve güney yamaçlarında tespit edilmiştir. Geç Kalkolitik'e tarihlenen buluntulara yoğun olarak höyüğün doğu kesiminde rastlanmıştır. Geç Kalkolitik-İlk Tunç geçiş evresine ait buluntular da ele geçmiştir. Ancak yukarı yerleşim kısmında yapılan sondaj çalışmalarında da Geç Kalkolitik Dönem katmanları tespit edilmiştir. Buluntuların 14C tarihlemeleri yapıların Geç Kalkolitik 3 ile Geç kalkolitik 4 evrelerine ve Geç Kalkolitik 5. evresine ait oldukları tespit edilmiştir [Parker 2007:324]. Yerleşmenin çeşitli yerlerinde ele geçen çanak çömleklerin analizi ve iki radyokarbon tarihine dayanılarak; yerleşmedeki iskanın en azından İlk Tunç Çağı'nın ilk yarısı boyunca devam ettiği düşünülmektedir. Orta Tunç Çağı buluntuları höyüğün doğu; batı ve kuzey eteklerinde ortaya çıkarılmıştır. Şimdiye kadar in situ halde Geç Tunç Çağı buluntusu ele geçmemiştir. Kenan Tepe'nin Erken Demir Çağı boyunca küçük bir yerleşme olduğu düşünülmektedir. Hellenistik Dönem'de sağlam bir savunmaya sahip olan höyük; bu dönemden sonra mezarlık olarak kullanılmıştır [Parker et al. 2002c]. 2007 araştırmaları D8 açmasında Ubaid 1. evresine ait açık hava çalışma alanları ve E2 açmasında daha önceki bir döneme ait olan Ubaid 3. yapısı inşaat evresi dahil Ubaid dönemi kontekstleri ortaya çıkarmıştır. Bunun yanında D6 açmasında Kenan Tepe (Ubaid 4.Evre) Ubaid dönemi yerleşiminin son evresi ile ilgili kanıt bulunmuştur [Parker 2009:377-378].
Buluntular: Mimari: 2002 yılı araştırmalarında; 2001'de ortaya çıkarılan bir Obeid Dönemi yapısı üzerinde yoğunlaşılmıştır. Yapı; iki odayı birbirinden ayıran ve bu odaları bir fırın ya da ocağa bitişik; iyi korunmuş bir açık işlikle sınırlayan kerpiç duvarlardan oluşur. Odalardan en az bir tanesinin sıvalı toprak tabanı vardır. 2002 kazı sezonunda; 2001'de bulunan kerpiç platformun kalıntıları kaldırılmış ve burada çökmüş duvarlardan oluşan bir yıkıntı ortaya çıkarılmıştır. Geç Kalkolitik'e tarihlenen bu yıkıntı; çoğunlukla 20x40x10 cm boyutlarındaki kerpiç tuğlalardan oluşmaktadır. Tuğlaların yönleri; yıkıntının büyük bölümünün açmanın hemen güneyindeki ve dışındaki bir duvardan düştüğünü göstermeştir. Bazı tuğlalar kısmen yanmıştır ve çöküntü kesitte açıkça görülebilen ince bir yanık tabakasıyla belirgin hale gelmiştir. 2000 yılında kuzey kesiminde açılan basamaklı açmada doğu-batı yönünde uzanan bir dizi duvar ortaya çıkarılmıştır. Duvarlar güneydeki bir dizi çakıl döşeli yüzeyle bitişiktir. Bu kalıntılar Geç Kalkolitik-İlk Tunç geçiş evresine tarihlenmiştir. 2002 yılında bu alanda üç duvar parçası ortaya çıkarılmıştır. Duvarların yapımında herbiri farklı renklerde olan en az dört tip kerpiç kullanılmıştır. Her on-oniki tuğla dizisinin arasında kalın saz tabakalarının izleri saptanmıştır. Bu saz tabakaları büyük olasılıkla nem sıraları olarak ve konstrüksiyonu sağlamlaştırmak için kullanılmıştır. Duvarlardan birinin doğusunda; yeşilimsi kaolin benzeri kil granüllerden yapılmış ve neredeyse hiç kültürel buluntu içermeyen derin bir dolgu ortaya çıkarılmıştır. Bu buluntu; duvarın tepe üzerindeki kısmının büyük miktarlarda steril kil çökeltilerek seviyelendiğini göstermektedir [Parker et al.2002c]. 2005 yılı kazılarında daha önceki kazılarda çok iyi korunmuş durumda bulunan domestik yapının iki odası üzerinde çalışılmıştır. Odaların kuzeyinde; dış kısımda kalan geniş ve korunmuş durumda olan çalışma alanlarında in situ yıkıntı tabakalaşma tespit edilmiştir. [Parker 2007:324-325] Obeid Dönemi Bina 2 olarak adlandırılan yeni mimari yapı kuzey-güney ve doğu-batı yönlü olmak üzere iki farklı kerpiç duvara sahiptir. Bu duvarların dik açı oluşturacak şekilde küçük kareler ve dikdörtgenler biçiminde 1 ve 1.5 m genişlikte oda ya da hücre yapıları oluşturdukları tespit edilmiştir [Parker 2007:325]. Kenan Tepe'nin yukarı yerleşiminin güneydoğu yamacında 2005 yılında yapılan genişletilmiş çalışmalarda Geç Kalkolitik Döneme ait bir sokak ve mimari bir yapının köşesi ile bu yapının hemen altında ise çok hücreli bir Obeid Dönemi domestik yapısı bulunmuştur. Bina 3 olarak isimlendirilen bu yapını daha sonraki dönemlerde açılan çukurlardan dolayı tahribata uğramıştır [Parker 2007:327]. 2007 çalışmalarının hedefi yüksek höyüğün doğu yamacında D ve E bölgelerinde daha önce başlatılan Ubaid dönemi ev tipi yapılarındaki kazıların tamamlanmasıdır. D bölgesindeki 4. açmada bulunan 2. Milenyum dolguları çakıl taşı sokakların evreleriyle bir erozyon katmanından oluşmuştur. Bunun hemen altında son Ubaid dönemi dolguları bulunmaktadır (Ubaid Phase 4). Bunları UP 2/3'de bulunan yangın geçirmiş bir ev ile birçok in situ eser ve doğal malzeme izlemektedir. Bu evde çökmüş bir çatının kalıntılarının yanısıra çatıda istiflendiği anlaşılan ve korunan nesneler, pişirilmemiş tekne veya küvetler, yüzeyleri yanmış tahıllar ve sepetler ele geçmiştir. Çatının altında kırık halde kaplar, tohumlar, hayvan kemikleri, kabuklar, taş aletler, ağırşaklar, öğütme taşı aletleri, iki andironla bir kil koni ele geçmiştir. Tabanın güneybatı bölümünde yer ottan yapılmış keçe ile kaplanmıştır. Bu merkezi oda ölçüleri 7x3 m'dir, doğu ve kuzeyde daha küçük odalar bulunmaktadır. D6 açkısında daha önce yanık halde bulunan evin güney bölümü ile bol miktarda yeni bulgu ele geçmiştir. Bunlar arasında tezgah ağırlıkları, kemik bızlar, baltalar ve takılar sayılabilir. Bu binanın güneyinde açık hava çalışma alanları ve ocaklar bulunan üzeri açık bir alan bulunmaktadır. D8 açmasında UP2 hücre planlı binaları kaldırılarak bir UP1 binası (Ubaid 5 yapısı) kazılmıştır. Bu küçük birimin ölçüleri en az 1.5x1.5 m'dur ancak kuzey ve doğu yönündeki açma aralarına uzanır. Güneyinde açık çalışma alanı bulunmaktaydı. Ubaid 5 yapısı altındaki dolgularda açık hava alanları, büyük bir fırın ve içerisi kumaş veya kamış keçeyle kaplı bebek gömüsü bulunmuştur. Güneydoğu yamaçta E2 açmasında Ubaid 3 yapısında incelemeler sürdürülmüştür. UP2/3 veya 4'ün önceden kazılan hücre planlı binasının daha önce üç kez yeniden inşa edildiği, iyi korunmuş durumdaki çanak çömlek, taş aletler ve hayvan kemikleri için imalat tezgahları ortaya çıkmıştır. E2 açmasında Ubaid dönemi sonları ile erken dönem Son Kalkolitik arasına tarihlenen ardışık evreler üzerindeki mikroarkeolojik çalışmalar kullanımları ile ilgili kanıt ortaya çıkarmıştır. Ubaid dönem sonlarından itibaren et ve diğer yiyeceklerin işlemden geçirilmesi ve tüketilmesinin yanısıra taş aletlerin kullanıldığı evsel faaliyetlerde kullanılmışlardır. Daha sonraki evrelerde nehircil yumuşakçaların da tüketildikleri daha karışık beslenme şekilleri görülmüştür [http://cat.une.edu.au/page/kenan%20tepe, 27.10.2009, 15:05]. Çanak çömlek: Obeid Dönemi'ne tarihlenen yapıda; çok sayıda ince boyalı ve kaba boyasız Obeid çanak çömlek örnekleri ele geçmiştir. Geç Kalkolitik seramik buluntuları basit ağız kenarlı mutfak kapları; içe eğik ağızlı kaplar; çeşitli çekiç başı ağız kenarlı yayvan kaplar; pişirme kapları; kısa profilli tavalar ve kıvrık boyunlu depolama kaplarından oluşur. Bu kaplar genellikle kıyılmış ot katkılıdır ve bazıları perdahlıdır. İnce mallar genellikle perdahlıdır ve taşçık ve kıyılmış ot katkılıdır. 2005 yılı kazılarında Obeid Bina 2'nin hücre yapılı odalarından birinde in situ halinde çanak çömlekler bulunmuştur [Parker 2007:325]. Yontma Taş: Obeid Dönemi'ne tarihlenen obsidiyen ve boynuztaşından yapılmış aletler ve bir obsidiyen kap parçası ele geçmiştir. Sürtme Taş: Obeid'e tarihlenen yapıda balık biçiminde bir taş pendant; birkaç ağırşak veya boncuk ve üç olası balık ağı ağırlığı bulunmuştur. Bitki Kalıntıları: Obeid yapısının kuzey duvarını sınırlayan dış alanın sıkıştırılmış bitki izleriyle kaplı olduğu saptanmıştır. İzler üzerinde yapılan araştırmalar arpa samanına ait olduklarını göstermiştir. Bu organik kütle; ottan bir hasırın izlerini kaplamaktadır. 2005 yılı kazılarında Obeid Bina 2'nin hücre yapılı odalarından birinde in situ halinde değişime uğramış en az iki adet tohum bulunmuştur [Parker 2007:325]. Kemik/Boynuz: Kemik bir boncuk ele geçmiştir. İnsan Kalıntıları: 2005 yılı kazılarında Obeid Bina 2'nin hücre yapılı odalarından birinde in situ halinde bir mezar bulunmuştur. Kafatası; eller ve kollara ait olan küçük kemikle hücre yapısının içinde olmasına karşın; iskeletin bacaklarını oluşturan uzun kemikler komşu açmanın duvarında bulunmuştur [Parker 2007:325]. 2005 kazılarında kısmi olarak Bina 3'ün duvarları arasında kalan bir mezar bulunmuştur. Büyük bir keramik çömleğin içinde bulunan iskeletin erişkin bir kadına ait olduğu tespit edilmiştir. Diğer mezarın aksine bu mezarın daha önce kullanılmış olduğu düşünülmektedir. Bu iskelet tam olarak ele geçmiştir. Yapılan incelemeler sonucu; kafa başta olmak üzere vücudun çömleğin içine yerleştirilmiş olduğu ve daha sonra bu çömleğin Bina 3'ün yapımı sırasında hücre yapısının zeminine konmuş olduğu tespit edilmiştir [Parker 2007:327].
Kalıntılar:
Yorum ve tarihleme: Obeid Dönemi yapısının dışındaki yüzeyden alınan bir örnek kalibre edilmiş 2 sigma tarih vermiştir: MÖ 4800-4660 ve MÖ 4.640-4.620. Geç Kalkolitik örnekleri ise yaklaşık MÖ 3600-3500 arasını ve en erken yaklaşık MÖ 3100 tarihlerini vermiştir. En erken kontekstten elde edilen kalibre edilmiş 2-sigma tarihler ise MÖ 3360-3030; MÖ 3630-3570 ve MÖ 3540-3360; MÖ 3660-3620; MÖ 3600-3520; ve MÖ 3350-2910 olarak belirlenmiştir [Parker et al.2002c]. Kazı çalışmalarından alınan sonuçlara dayanılarak; Kenan Tepe'nin Obeid Dönemi'nde küçük bir köy yerleşmesi olduğu önerilmektedir. Yerleşme Geç Kalkolitik ve İlk Tunç Çağı boyunca genişlemiş ve aşağı höyük de yaygın olarak yerleşim görmüştür. Geç Kalkolitik sonu ya da İlk Tunç başlarında; yukarı höyük kısmen ya da tamamen taş temelli kerpiç duvarlarla çevrilmiş olmalıdır. Geç Kalkolitik ve İlk Tunç kalıntılarının sonraki dönemlere ait malzemeyle kaplı olmaması nedeniyle; Kenan Tepe'nin en geniş yayılımına MÖ 4. Bin sonları ve 3. Bin başlarında ulaştığı düşünülmektedir [Parker et al. 2001]. Yerleşme MÖ 5. Binyıl ortalarından Osmanlı Dönemi'ne kadar süren bir zaman dilimni kapsayan çeşitli dönemlere ait kanıtlar sunmaktadır. 2002 yılı sonuçları Son Kalkolitik çanak çömlek külliyatının güney "Uruk" stili tiplerinden olduğunu desteklemektedir [Parker-Dodd 2011:706]. 2005 yılı kazılarında Obeid Dönemi bina zemininden ve bu zemin üzerinde bulunan ocaktan alınan karbon örnekleriyle birlikte çanak çömlek analizlerinin verdiği sonuçla bu kalıntıların Geç Kuzey Obeid kültürüne ait olduğu ve yaklaşık olarak MÖ 4600 yıllarını ortaya koyduğu tespit edilmiştir [Parker 2007:324-325]. Kazılarda bulunan hücre yapıları küçük olduğundan yaşam alanı olarak kullanılmış olmaları imkansızdır. Bu hücre yapılarının evlerde kiler olarak kullanılmış oldukları düşünülebilir. Duvarların bu şekilde küçük hücre yapıları oluşturmaktaki amaçları bölgenin ikliminden dolayı zamanında kış aylarında yaşanan ve günümüzde de hala süregelen su taşkınlarını ahşap işbalama yöntemi ile destekleyerek ev tabanını toprak yüzeyden biraz kaldırmaktır. Bunun örnekleri Çayönü'nde de görülür [Parker 2007:326]. Yapılan sondajlar sonucu Kenan Tepe'nin yukarı yerleşiminde ne Obeid ne Geç Kalkolitik dönemlerine ait çanak çömlekler ne de mimari bir yapı tespit edilememiştir. Buna dayanarak Kenan Tepe'nin yukarı yerleşiminde her iki dönemde de yerleşim olmadığı söylenebilir [Parker 2007:327-328]. Aynı şekilde yapılan sondajlar sonucu aşağı yerleşimde de Obeid Dönemi buluntularına rastlanmamış olduğundan burada bir yerleşim olmadığı söylenebilir [Parker 2007:328].


Liste'ye