©Türkiye Arkeolojik Yerleşmeleri - TAY Projesi


Kavuşan Höyük

Çizimler için tıklayın...

maps

Fotoğraflar için tıklayın...

Kavuşan Höyük
Türü:
Höyük
Rakım:
558 m
Bölge:
Güneydoğu Anadolu
İl:
Diyarbakır
İlçe:
Bismil
Köy:
Yenice
Araştırma Yöntemi:
Kazı
Dönem:

     


Yeri: Diyarbakır İli Bismil İlçesi'nin yaklaşık 10 km güneydoğusunda; Yenice Köyü; İnardı mezrası sınırı içinde yer alır. Seyhan Çayı'nın Dicle ile birleştiği noktanın hemen doğusunda; Dicle kıyı çizgisinin 65-70 m kadar güneyindedir.
Konumu ve Çevresel Özellikleri: Höyüğün kuzey yarısı Dicle Nehri'nin taşkınlarıyla tahrip olmuştur. Güney etekleri ise büyük oranda Seyhan Çayı'nın taşıdığı alüvyon ve çamur tabakasıyla dolmuş durumdadır. Höyüğün tüm yüzeyi de yoğun tarım faaliyetleri nedeniyle zarar görmüştür. Yüzey buluntularına dayanılarak yerleşmenin boyutları doğu-batı doğrultusunda 175 m; kuzey-güney doğrultusunda 75 m olarak belirlenmiştir. Yüksekliği kuzeyde 8 m; güneyde 2 m kadardır.
Tarihçe:
Araştırma ve Kazı: Höyük ilk kez G. Algaze başkanlığında bir ekip tarafından 1988 yılı ve sonrasında bölgede yapılan yüzey araştırmaları sırasında belgelenmiştir. 2000 yılında Ege Üniversitesi Protohistorya ve Önasya Arkeolojisi Ana Bilim Dalı'ndan G. Kozbe; H. Sağlamtimur ve Marmara Üniversitesi Eskiçağ Tarihi Ana Bilim Dalı'ndan K. Köroğlu tarafından tekrar ziyaret edilmiş; 2001 yılında da aynı ekip tarafından arkeolojik kazı çalışmalarına başlanmıştır. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hazırlanmış tescilli arkeolojik sit alanları listesinde yer almaktadır.
Tabakalanma: Kazı çalışmalarına başlamadan önce höyükte yapılan yüzey taraması ve 2001-2002, 2005-2006 yılları arasında gerçekleştirilen kazılar sonucunda, yerleşme sürecinin başlangıcı şimdilik, Son Kalkolitik Çağ olarak görülmektedir. Bu dönemi temsil eden mimari unsurlar henüz saptanmamıştır; bu yapı katına ilişkin buluntular, çukurlardan gelen çanak çömlekler ve çakmaktaşı aletlerle sınırlıdır. Höyüğün son oturum gören yapı katı Ortaçağ'a tarihlendirilmesinin yanı sıra höyük yüzeyinde İslami mezarlar da yer almaktadır. İslami Dönem'de yerleşme olarak değil, mezarlık alanı olarak kullanım görmüştür. 2013 yılına ait bir yayında tabakalanma aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir: - Kavuşan I: Yakın Çağ İslam Mezarlığı (19. yüzyıl sonu - 20. yüzyıl), - Kavuşan II: Ortaçağ (12. - 14. yüzyıl) - Kavuşan III: Hellenistik Dönem (MÖ 4. yüzyıl son çeyreği - MÖ 3. yüzyıl), - Kavuşan IV: Post Assur Dönemi (Geç Demir Çağ: MÖ 7. yüzyıl sonu - MÖ 4. yüzyıl son çeyreği), - Kavuşan V: Yeni Assur Dönemi (MÖ 9. yüzyıl - MÖ 7. yüzyıl sonu), - Kavuşan VI: Erken Demir Çağ (MÖ 11. - 9. yüzyıl), - Kavuşan VII: Mitanni Dönemi-Orta Assur Dönemi (Geç Tunç Çağı: MÖ 14. - 11. yüzyıl), - Kavuşan VIII: Erken Tunç Çağı sonu/Orta Tunç Çağ (MÖ 3. binyılın sonu - 2. binyılın ilk yarısı), - Kavuşan IX: Erken Tunç Çağı (MÖ 3. binyılın 2. yarısı) [Kozbe 2013:331-2]. Post Assur Dönemi, bölgede Assur'un siyasi varlığının son bulduğu, ancak Assur kültürünün devam ettiği bir dönemi ifade eder. Yeni Assur Dönemi'nde görülen seramikler, yaşam biçimleri, ölü gömme gelenekleri Post Assur Dönemi'nde de görülür [Kozbe 2013:333].
Buluntular: Mimari: Tek sıra taş mimari ile temsil edilen IV. yapı katının mimari kalıntıları; açmanın kuzeyinde yan yana sıralanan üç çukurdan doğudakini bozarak inşa edilmiştir. Bu çukurlar ana toprak içine açılmıştır. IV. yapı katının duvar temelleri de kısmen bu ana toprak üzerine oturtulmuştur. Tabanları çamur sıvalı bu çukurlardan 1 no'lu olan 70 cm derinliğinde ve 2.15 m çapındadır. Diğerlerinin de çapları yaklaşık 2 m olarak ölçülmüştür. Çukurlarda çoğunluğu el yapımı çanak çömlekler bulunmuştur [Kozbe et al. 2003:143]. 2006 yılı kazılarında Va evresinde kerpiç yapımı gözler saptanmıştır. Mekanın batı duvarında da iki adet eklenti niş farkedilmiştir [Kozbe et al. 2008:397]. 2007 yılında F12 açmasında V. tabakada 21 no'lu çukurun batısında bir mekana ait taş temelin kuzeybatı köşesi belirlenmiştir. Söz konusu yapı, 21 ve 3 no'lu çukurlar tarafından tahrip edilmiştir. Daha önce F13'te de saptanmış olan MÖ III. binyıl sonu-II. binyıl başına tarihlenen taban, sıkıştırılmış çamurdan çok kenarlı parçalar halinde yapılmış olup son derece sert bir yapıya sahiptir. Tabanın bir bölümünde dağınık halde 4 adet ahşap yuvası saptanmıştır. Herhangi bir duvarla ilişkisi olmayan taban bir avlu tabanını işaret edebilir [Kozbe et al. 2009:208]. F13 açmasında 2007 yılında ortaya çıkarılan V. tabakada araları harç ile doldurulmuş, düzensiz şekillere sahip bloklardan oluşan sıkıştıırlmış toprak yapımı bir taban tespit edilmiştir. Tabanda kullanılan sıva iletabanın güneyinde yer alan silonun çeperinde kulalnılan sıvanın aynı malzemeden olması bu iki mimari unsurun çağdaş olduğunu düşündürmüştür. Dairesel planlı silonun güney çeper, olasılıkla tahılın silodan daha rahat alınması için açık bırakılmıştır. Açıklığın altında, siloyu nemden korumak amaçlı dere taşları ve çanak çömleklerden eğimli bir zemin oluşturulmuştur. Taban kaldırıldıktan sonra tam yuvarlak planlı, yaklaşık 1 m çapında 3-4 cm yüksekliğinde dış konturu sıvalı, yoğun yanık izlerine sahip mimari bir unsur ele geçirilmiştir. Tam ortasında içi sıvanmış bir çukur kısım bulunmuştur. Aynı alanda ele geçirilen parçalardan yuvarlak planlı mimari öğrenin bir işlikte, metal işleme veya döküm yapmak için eritme amacıyla kullanılmış bir ocak olduğu tahmin edilmektedir. Aynı açmada bir başka plan karede sıkıştırılmış çamurdan köşeli "U" biçimli bir duvar bulunmuştur. Duvarın çevrelediği alanda 30 cm çapında bir çukurun etrafında düzensiz dağılım gösteren 5-6 cm çapında içi sıvalı 11 adet delik yer almaktadır. Deliklerden dolayı "1 no'lu delikli alan" olarak tanımlanan tabanlardan 4 adet belirlenmiştir. F13 açmasında c plan karesinde bir mekan oluşturacak şekilde konumlanmış olan kerpiç bloklar da ortaya çıkarılmıştır. Söz konusu blokların oluşturduğu mekanın şimdiye kadar höyükte tespit edilebilmiş en erken döneme ait mimari unsur olduğu belirlenmiştir [Kozbe et al. 2009:208-210]. 2008 yılında F13 açmasında VI. tabakada tamamıyla höyüğün İTÇ'na karşılık gelen MÖ III. binyıl tabakası kazılmıştır. F13a plan karesinde tespit edilen VI no'lu mekan kare planlı olup 50 cm kalınlığında kerpiç duvarlara sahiptir. F13c plan karesinde 2007 yılında tespit edilen V no'lu mekanın da kare planlı olduğu anlaşılmaktadır. Taban iki evrelidir; a ve c plan karelerinde V ve VI no'lu mekanların etrafını çevreleyen ve özellikle bu mekanların güneyinde yoğunlaşan çakıltaşlı bir alan yer almaktadır. Mekanlar kaldırıldıktan sonra çakıltaşlarının mekanların altında devam etmediği sadece mekanların çevresini sınırladığı gözlenmiştir. Olasılıkla çakıltaşları yapıların çevresine su izolasyonunu sağlamak için bilinçli olarak döşenmiştir. VI no'lu mekan kaldırıldıktan sonra doğu batı doğrultusunda uzanan sıkıştırılmış çamurdan zemin 7 no'lu delikli alan olarak adlandırılmış olup 20 adet delik içermektedir. Bunun kuzeyinde farklı iki seviyede düzensiz 13 adet deliğin yer aldığı küçük bir alan daha belirlenmiştir. V no'lu mekanın altındaki döküntü kerpiçlerin kaldırılmasıyla bir kül tabakasına ulaşılmıştır. Kül tabakasının etrafı kerpiç duvarlarla çevrilidir. VII no'lu mekan olarak adlandırılan bu yapı kaldırıldığında kerpiç duvarların hemen altında orta boy dere taşlarının oluşturduğu taş temel ile karşılaşılmıştır [Kozbe 2010:186-188]. Çanak Çömlek: Geç Kalkolitik'e ait olduğu düşünülen bol saman katkılı; el yapımı kaba çanak çömlekler ele geçmiştir. 2006 yılı kazılarında Va evresinde; -2 m seviyelerinde 'Yanık Alan' olarak adlandırılan alanda; koyu renk ağız kenarlı portakal mallara; metalik kaplara; kızıl-kahve renk astarlı mallara ve çoğunluğu burun tutamağa sahip; koyu renk açkılı mallara ait çok miktarda çanak çömlek parçası ile tam durumda bir adet silindir mühür ele geçirilmiştir. Bunlar bu dönem için tipik mal gruplarıdır. [Kozbe et al. 2008:396]. 2007 yılında daha önce F13'te de saptanmış olan MÖ III. binyıl sonu-II. binyıl başına tarihlenen tabanda çok sayıda koyu renk ağız kenarlı portakal renkli çanak (dark rimmed orange bowls) parçaları ortaya çıkarılmıştır [Kozbe et al. 2009:208]. 2008 yılı çalışmaları sırasında, yoğun saman katkılı kaba mallar, tek veya çift burun tutamaklı veya tutamaksız pişirme kapları, koyu renk ağız kenarlı portakal renkli mallar, kırmızı kahve astarlı mallar ele geçmiştir [Kozbe 2010:188]. Ağzın hemen altında bir yiv bulunan kızıl kahve astarlı çanak ve kaseler oldukça yaygındır [Kozbe 2013:345]. Kil: Hayvan figürinleri, pişmiş ve pişmemiş toprak ağırlıklar bulunmuştur [Kozbe 2013:345]. Yontma Taş: VII no'lu mekanda yoğun çakmaktaşı ve çekirdek ile karşılaşılmıştır [Kozbe 2013:345]. Hayvan Kalıntıları: En erken yapı katında hayvan kemikleri ele geçmiştir. Diğer: Va evresinde 2 no'lu kerpiç göz içinde 3 adet araba tekerleği; taban üzerinde 2 adet ezgi taşı ve bir adet havan saptanmıştır [Kozbe et al. 2008:397].
Kalıntılar:
Yorum ve tarihleme: Elde edilen ilk sonuçlara göre; yerleşim sürecinin başlangıcı şimdilik Geç Kalkolitik'e tarihlenmiştir. Yerleşme Dicle ve Seyhan'ın taşkınlarından etkilenmiş olmasına rağmen; Geç Kalkolitik'ten Ortaçağ'a kadar uzanan bir yerleşim silsilesine sahip gibi görünmektedir. İlk kazı sezonunda saptanan yapı katlarına ait çok yeterli mimari buluntu ele geçmemiş olmasına rağmen; yerleşmenin her döneme ait zengin bir çanak çömlek repertuarı olduğu belirtilmektedir. 2006 yılı kazılarında Va tabakasında çanak çömleklerin parçalanmış; dağılmış görüntüleri; ters düşmüş kaplar ve düşmüş kerpiç bloklar buranın ciddi yangın görmüş bir depolama mekanı olabileceğini düşündürmektedir [Kozbe et al. 2008:396].


Liste'ye