©Türkiye Arkeolojik Yerleşmeleri - TAY Projesi


Uğurlu / Zeytinli

Çizimler için tıklayın...

maps

Fotoğraflar için tıklayın...

Uğurlu / Zeytinli
Türü:
Höyük
Rakım:
0 m
Bölge:
Marmara
İl:
Çanakkale
İlçe:
Gökçeada
Köy:
Uğurlu
Araştırma Yöntemi:
Kazı
Dönem:

     


Yeri: Gökçeada'nın (İmroz) batı yakasında; Uğurlu Köyü'nün yaklaşık 900 m doğu-kuzeydoğusunda yeralır. Uğurlu Köyü'nü merkeze bağlayan yol tarafından kesilmiştir. Uğurlu limanından yaklaşık 1400 m; adanın merkezi olan Gökçeada'dan 23-24 km uzaktadır. Yerel adı yoktur. Uğurlu köylüleri bu mevkiiye Zeytinli mevkii adını vermektedirler.
Konumu ve Çevresel Özellikleri: Yerleşme yeri Ayıstrado Tepesi'nin doğu yamacına yaslanmıştır. Yerleşimin doğusunda kuzey-güney doğrultusunda akan küçük bir dere vardır. Çanak çömlek dağılımına göre yerleşme 300x100 m boyutlarındadır. Fakat Neolitik çanak çömlekler dereye bakan kısımda yaklaşık 100x100 m'lik bir alana yayılmaktadır. Höyük yaklaşık 1 m yüksekliktedir. Uğurlu tarıma açık geniş bir vadiye bakmaktadır. Devlet su İşlerinin Uğurlu Göleti ile ilintili su kanalı yerleşmeyi yaklaşık kuzey-güney doğrultusunda kesmiştir. Bu tahribattan oluşan ve 1999 yılının Eylül ayında henüz kapatılmamış olan hendeğin kesitinden höyüğün en azından 2 m derinliğe kadar devam ettiği izlenmektedir. Günümüzde seyrek zeytin ağaçları ile kaplıdır.
Tarihçe:
Araştırma ve Kazı: 1997 yılında S. Harmankaya başkanlığında yapılan yüzey araştırmasında ilk olarak saptanmış ve 1999 yılı Gökçeada yüzey araştırmasında tekrardan incelenmiştir. Höyüğün yüzeyinde ve bilhassa karayolunun kuzeybatısında; höyüğü kesen su kanalından çıkan atık toprakta toplama yapılmıştır. 2008 yılında TAYEx Bizans Marmara sırasında ziyaret edilmiş ve Uğurlu Köyü'ne giden yolun her iki tarafında çok yoğun seramik parçası görüldüğü tespit edilmiştir (TAYEx 2008). Höyük 2009 yılından itibaren Trakya Üniversitesi'nden Burçin Erdoğu tarafından kazılmaktadır [Erdoğu 2011:119].
Tabakalanma: 2009 yılında başlayan kazılarda toplanan malzemelere göre yerleşmenin Anadolu kronolojisine göre Son Neolitik-İlk Kalkolitik ile Orta veya Son Kalkolitik (Ege kronolojisine göre de Erken, Orta ve Geç Neolitik) çağlarda iskan edildiği anlaşılmıştır [Erdoğu 2011:120]. 2010 yılında kazı sonuçları burada 5 ana evrenin varlığını ortaya koymuştur. I. Evre O11, 010 ve P11 açmalarında ele geçirilen İTÇ'ye ait çanak çömleklerle temsil edilir. II. Evre O10, 011 ve P11 açmalarından bilinmektedir. III. Evre'ye ait buluntular önceki yıl kazılmaya başlanan P5 açmasından gelmektedir. Bu evre Neolitik ile Kalkolitik Çağ arasındaki geçiş sürecini yansıtmaktadır. IV. ve V. Evreler ise Neolitik Çağ'a tarihlendirilmiştir. V. Evre ise Uğurlu-Zeytinlik yerleşmesinin en erken evresidir [Erdoğu 2012:366-368].
Buluntular: Mimari: 2011 yılında, O-P 10 ve 11 açmalarına denk gelen alanda 2010 yılında kazılmaya başlanan "Bina 1"in kazısına devam edilmiş ve yapı bütünüyle açılmıştır. Kalkolitik Çağ'a tarihlendirilen yapı yaklaşık 5x5 m boyutlarındadır. Kuru duvar tekniğiyle ötülen taş duvarlar 40-30 cm yüksekliğinde korunmuştur. Kuzey duvarı çift duvar halinde yapılmıştır. Muhtemelen bir nedenden dolayı yıkılmış olan duvarın iç kısmına eklemeler yapılarak desteklenmiş, düzgün bir hat oluşturulmuştur. Binanın kuzeybatı köşesinde 1.50x0.87 m boyutlarında taş bir payanda yer alır. Güney duvarı standart olmayan bir şekilde doğuya doğru uzanmaktadır. Tahribata uğramış bu kesimde muhtemelen bir kapı aralığı bulunmaktaydı. Kuzey-güney istikametinde uzanan batı duvarı yarı dairesel bir mekanla birleşmektedir. Binanın dış kesimine bakan bu yarı dairesel mekânın muhtemelen depolama ile ilgili bir fonksiyonu olmalıdır. Binanın batısında, geçen sezon kazılan büyük taşlarla oluşturulmuş, yay çizerek Bina 1'i çevreleyen bir avlu duvarı vardır. Binanın içinde in situ 7 adet cilâlı taş balta ve keski, 4 adet Spondylus türü deniz kabuğundan bilezik parçası, 11 adet kemik âlet, 2 adet taştan yuvarlak ağırşak, 1 kilden sapan tanesi, 2 taş boncuk, 5 Cerastoderma türü deniz kabuğundan kolye ucu ile 1 kil figürin başı bulunmuştur. Ayrıca toplu olarak 130 kadar Murex (Muricidae) türü deniz kabukları ile öğütme taşları ve havanelleri de ele geçirilmiştir. P5 açması kuzeye 5x10 m genişletilmiştir. Genişletilen alanda hemen yüzeyde, kuzey-güney doğrultusunda uzanan bir duvara rastlanmıştır. Kuru duvar tekniği ile örülen çok büyük taşlarla oluşturulmuş bu duvar, köşe yaparak batıya yönelmekte ve kuzey-güney doğrultusunda uzanan başka bir duvarla birleşerek küçük, dikdörtgen bir mekân oluşturmaktadır. Duvarların hemen doğusundaki avluda 50x50 cm. boyutlarında tabanına çanak çömlek kırıkları döşenmiş yuvarlak bir ocak vardır. Ele geçirilen buluntulara göre P5 açmasında yüzeyde bulunan bu kalıntılar "Bina 1" ile çağdaştır. P5 açmasının yüzeyinde saptanan mimarî buluntuların alt seviyesinde Neolitik-Kalkolitik Çağ geçiş tabakasına ait 12 adet sıvalı çukur ile tahribata uğramış bir ocak kalıntısına rastlanmıştır. Çukurların içleri ve tabanı sarı renkli bir toprak ile sıvanmıştır. Çukurlar farklı boyut ve derinliklerdedir. En derini yaklaşık 1 m'yi bulmaktadır ve en büyükleri yaklaşık 1 m çapındadır. Bu çukurlar muhtemelen silo olarak kullanılmışlardır. Bu çukurların işlevleri bittikten sonra içlerine çanak çömlek kırıkları, hayvan kemikleri ve büyük taşlarların atıldığı çöp çukurları olarak kullanıldıkları görülmüştür [Erdoğu-Yücel 2013:187-188]. 2012 yılında, CC-DD19-20 açmasında yürütülen kazılarda Bina 3 olarak adlandırılan bir yapı ortaya çıkarılmıştır. Çok odalı bir yapı olan bina 9x8 m boyutlarındadır. Kuzeydoğu-güneybatı yönünde uzanmaktadır. Yapının doğu kısmı, höyükte yapılan tarım nedeniyle tahribata uğramıştır. Yapının 4 odası ortaya çıkarılabilmiştir. Binanın bir bölümü kazılmayan alanda kalmıştır. Binanın en büyük odası olan 1 no'lu oda yaklaşık 3x6 m boyutlarındadır. Odanın tabanı sarı renkli bir toprakla sıvanmıştır. Odanın kuzeybatısında yer alan kapı, bir basamakla başka bir mekana ya da avluya açılmaktadır. Bu alanda, tavanı desteklemek için ahşap bir hatılın yerleştirildiği bir söve taşı ve düzgün taşlarla oluşturulmuş yuvarlak bir platform bulunmuştur. Yapının oldukça ince olan kuzey duvarı tek sıra taştan örülmüştür. 2 no'lu oda, 1 no'lu odanın güneyinde yer alır. Odaya yaklaşık 90 cm yüksekliğindeki bir kapı aralığından girilmektedir. Binanın bu kısmı tahrip olmuştur. Odanın boyutları 2x6 m'dir. Tabanı sarı renkli bir toprakla sıvanmıştır. Binanın batısında 3 ve 4 no'lu odalar yer alır. 3 no'lu odaya giriş yaklaşık 90 cm yüksekliğindeki bir kapı aralığıyla sağlanmıştır. Binanın en küçük odası olan 3 no'lu oda, yaklaşık 1.5x3 m boyutlarındadır. 4. no'lu odaya giriş, 3 no'lu odada yer alan 70 cm'lik bir kapıdan sağlanmıştır. Odanın boyutları 2x3 m'dir. Odanın kuzeydoğu köşesinde taştan yapılmış kare biçimli bir platform bulunmuştur [Erdoğu et al. 2014:205-206]. 2013 yılında O6 plan karesine denk gelen kısımda doğu-batı uzantılı bir duvar kalıntısına rastlanmıştır. Buluntulara göre Kalkolitik Çağ'a tarihlendirilen yapıya "Bina 4" adı verilmiştir. Binanın iç ölçüleri yaklaşık 5.5x6 m'dir. Binanın doğu tarafı tamamen tahrip edilmiştir. Kuru duvar tekniğinde örülen taş duvarlar 65 cm kalınlığındadır. Binanın güney duvarında bir kapı aralığı bulunmuştur. Bu kapı aralığı 90 cm genişliğindedir. Binaya 1.40x1 m'lik küçük bir giriş odasıyla girilmektedir. Kapı aralığında çok büyük bir boğa boynuzu bulunmuştur. Boynuzun olasılıkla kapı üstünde asılı olduğu düşünülmektedir. Kısmen korunagelmiş olan taban kireçli bir toprakla sıvalıdır. Kırmızı renkle boyanmıştır. Güney ve batı duvarların birleştiği ksımda 50 cm genişliğinde bir niş vardır [Erdoğu 2015:168]. 2014 yılı çalışmalarında Kalkolitik Çağ'a (III. Kültür Evresi) tarihlenen, O5 açmasında 1x1 ve 1.20x1.30 m boyutlarında iki sıvalı çukurda tabana oyulmuş 60x60 cm boyutlarında içi sarı renkli bir toprakla sıvalı depolama birimi bulunmuştur. Bu çukurlar tabanı tahrip etmiştir. P6 açmasının güneydoğu köşesinin profil temizliğinde yarım metre korunmuş, düzgün taşlarla örülmüş bir duvar bulunmuştur. Güneye doğru 1x15 m boyutlarında bir cep açarak kazılmış ve büyük bir binanın köşe duvarı olduğu anlaşılmıştır. Kalkolitik III. Kültür evresine tarihlenen bu yapı temellerinin Neolitik Çağ tabakalarını tahrip ettiği görülmüştür [Erdoğu-Yücel 2016:196-197]. 2015 yılında BB14 plankaresi ve AA-BB14 yürüme yoluna kadar genişletilmiştir. Bu alanda yan yana iki bina (Bina 6 ve 7) II. kültür katına (MÖ 4500-4300) tarihlendirilmiştir. Bina 6, kuru duvar tekniği ile örülen taş duvarlara sahiptir. Bina en az iki kere yeniden yapım görmüştür. Kuzey duvarı çift duvar halinde yapılmıştır. Batı duvarı ise 40-45 cm kalınlığında ve iki evrelidir. Güney duvarı ise standartların dışında bir yapıya sahiptir. Doğuya doğru uzanan bu güney duvarı, çok küçük düzgün taşlarla inşa edilmiştir, binanın girişi muhtemelen bu kısımdadır. Binanın tabanı sıkıştırılmış toprak tabanlıdır. Bina 7 ile Bina 6'nın doğu duvarı ortaktır. Bina 7'nin de tabanı sıkıştırılmış toprak tabanlıdır. Binanın kuzey batısında kuzey duvarına bitişik olarak yapılmış 2.10x0.80 m boyutlarında bir platform vardır. Q-P yürüme yolu 6 m uzunluğnda kazılmış ve Q6 açması açılmıştır. Bu açmadaki bina kalıntıları incelenmiştir. En üstte Kalkolitik Çağ II. kültür katına ait plan vermeyen duvar kalıntısı tespit edilmiştir. Bu duvarların hemen altında Kalkolitik Çağ III. kültür katına ait (MÖ 5500-4300) bina duvarları çıkartılmıştır. Fakat binanın muhtemelen bir afet sonucu yıkıldığı, II. kültür katı insanlarınca binanın tüm taşlarını sökerek aldıkları tespit edilmiştir. Temellere önce çok büyük taşlar yerleştirilmiş daha dikdörtgen veya kare olarak kesilmiş düzgün taşlarla duvar yükseltilmiştir. Binanın tabanı ise sarı renkli killi toprak ile sıvanmıştır [Erdoğu 2017:118, 120]. Çanak Çömlek: Bina I'den le geçen çanak çömlek parçaları Batı Anadolu Kumtepe IA-Beşik Sivritepe Kültürü'nden bilinmektedir [Erdoğu-Yücel 2013:187-188]. Bina 3'te bulunan çanak çömlekler, kırmızı alacalı, siyah ve gri renklidir. Kapaklar, dört ayaklı, kulak biçimli tutamakları olan kaplar, kutu biçimli kaplar ve mahmuz tutamaklar bulunmuştur. Baskı, çizgi ve kazıma bezekler genellikle dört ayaklı, kulak biçimli tutamakları olan kaplara ve kutu biçimli kaplara yapılmıştır. Bunun yanı sıra spiral, meander, dama tahtası, baklava motifi ve haç motifleri görülür [Erdoğu et al. 2014:206]. 2013 yılında yapılan çalışmalarda, Bina 4'ün giriş kısmında ve tahribata uğramış kısımlarda ele geçen çanak çömlek parçaları Batı Anadolu'da MÖ 5200-4500 yıllarına tarihlenen Kumtepe IA-Beşik Sivritepe Kalkolitik Çağ Kültürü ile ilişkilidir [Erdoğu 2015:168]. 2014 yılında O5 açmasında tespit edilen çukurun tabanında tüme yakın bir kap in situ halde bulunmuştur [Erdoğu-Yücel 2016:196]. 2015 yılında; Bina 6'dan depolama kapları bulunmuştur. Q6 açmasında bina dolgusunda çanak çömlek parçaları bulunmuştur [Erdoğu 2017:118, 120]. Kil: 2013 yılında, Bina 4'ün giriş kısmında 2 adet figürin parçası bulunmuştur. Figürinlerden biri, tipik Balkan figürinlerine benzemektedir. Düz gövdeli ve geniş kalçalıdır. Kollar, göğüs hizasında birleşmektedir. Diğer figürin ise adaya özgüdür. Daha önceki senelerde bulunan düz gövdeli, sokma başlı figürinlerdendir [Erdoğu 2015:168]. 2015 yılı kazılarında; Q6 açmasında üzeri bezemeli büyük bir figürin parçası bulunmuştur [Erdoğu 2017:120]. Yontma Taş: Kalkolitik Çağ'a tarihlenen III. evrede kazıyıcı ve delicilerin arttığı gözlemlenmiştir [Erdoğu et al. 2014:207]. 2015 yılında Bina 7'de 1 adet cilalı taş balta bulunmuştur. III. Kalkolitik Çağ kültür tabakasından; obsidiyenden 2 adet mermi çekirdek dikkat çekicidir. Ayrıca çakmaktaşından mermi çekirdekler de tespit edilmiştir [Erdoğu 2017:118,120]. Sürtme Taş: Bina 4'ün güney ve batı duvarlarının birleştiği kısımda yer alan niş içinde yaklaşık 40 adet sapan taşı ve doğal taşlar bulunmuştur. Bu niş içinde bir adet de öğütme taşı bulunmuştur [Erdoğu 2015:168]. 2015 yılı kazılarında Bina 7'de 4-5 adet irili ufaklı öğütme taşları, ezgi taşları, tabana gömülmüş muhtemelen havan olarak kullanılmış delikli bir taş ve havan elleri bulunmuştur [Erdoğu 2017:118]. Kemik/Boynuz: 2014 yılında O5 açmasındaki çukurların tabanlarının üzerinde; üzeri işlemeli kemik mablak, P6 açmasında Spondylus deniz kabukları ile Spondylus and Gycimeris deniz kabuklarından yaklaşık 20 bilezik/halka parçası, yaklaşık 100 kadar işlenmiş kemikten ve çakmaktaşından delici aletler bulunmuştur [Erdoğu-Yücel 2016:196-197]. 2015 yılı kazılarında Bina 7'den birkaç deniz kabuğu boncuk ele geçirilmiştir. 2014 ve 2015 kazı sezonlarında yaklaşık 100 kadar kemik alet bulunmuştur. Bunların çoğu bız ve mablaktır [Erdoğu 2017:119, 120]. Flora: 2014 yılındaki çalışmalarda MÖ 5500-4800 yıllarına tarihlenen III. Kültür Katında, "Yeni gluma buğday türü" olarak adlandırılan Triticum timopheevi buğdayı, arpa (Hordeum sp.) ve mercimek (Lens sp.) bulunmuştur. Ayrıca kömürleşmiş meyve ve kuruyemiş kalıntıları arasında incir (Ficus carica) ve Fıstık (Pistacia sp.) bulunmuştur. Triticum timopheevi buğdayı Kafkaslara ait bir türdür. Kökeninin Türkiye-İran sınırı olduğu düşünülmektedir. Ege'nin kuzeyindeki Bazı Neolitik ve Kalkolitik Çağ yerleşmelerinde bulunmuştur [Erdoğu-Yücel 2016:198].
Kalıntılar:
Yorum ve tarihleme: Bina 3 olarak adlandırılan yapıdan alınan örneklerin 14C analizi, MÖ 5500-5300 yıllarını vermiştir. Bu dönemde, adada Erken Vinça ve Karanovo III dönemi (Balkanlar) ile çağdaş yerel bir kültürün olduğu görülmektedir [Erdoğu et al. 2014:206].


Liste'ye