©Türkiye Arkeolojik Yerleşmeleri - TAY Projesi


Tepecik / Makaraz Tepe

Çizimler için tıklayın...

maps

Fotoğraflar için tıklayın...

Tepecik / Makaraz Tepe
Türü:
Höyük
Rakım:
890 m
Bölge:
Doğu Anadolu
İl:
Elazığ
İlçe:
Merkez
Köy:
Tepecik
Araştırma Yöntemi:
Kazı
Dönem:
İlk Orta Son

     


Yeri: Elazığ il merkezinin yaklaşık 31 km doğusunda; günümüzde Keban Barajı göl suları altında kalmış olan Altınova'da; aynı adlı köyün hemen yanında; güneybatısındadır. Kodu 0 54 / 2.
Konumu ve Çevresel Özellikleri: Altınova'nın kuzeydoğu kısmında yer alan Tepecik Höyüğü'nün esas ismi Makaraz Tepe'dir. En yakın köyden adını alan höyük; arkeolojik metinlerde daha çok Tepecik olarak anılmaktadır. 16-17 m yüksekliğinde 200 m çapında düz tepeli teraslı; geniş dipli; orta boy bir höyüktür. Eski adı Ulu Ova olan Altınova'yı sulayan Heringet Çayı'nın eski menderesinin höyüğün yakınından geçtiği tahmin edilmektedir. Güneydoğusundaki su kaynağı burayı iskan edenlerin su ihtiyacını karşılamıştır.
Tarihçe:
Araştırma ve Kazı: 1967 yılında R. Whallon ve S. Kantman yönetiminde; Keban Projesi çerçevesi içinde gerçekleştirilen yüzey araştırmasında 0 54-2 kod numarası verilerek bir kez daha belgelenen höyükte yapılan sistematik toplamada Kalkolitik Çağ; İTÇ; MÖ 2. bin yıl; Demir Çağ ve Ortaçağ malzemesi bulunmuştur [Whallon 1979:182-187; şek.81-85]. 1968-74 yılları arasında İstanbul Üniversitesi öğretim üyelerinden U. Esin'in yönetiminde; baraj göl suyu gelene kadar; 7 mevsim kazılmıştır. Baraj altında kalan birçok yerleşme gibi; Tepecik yerleşmesi de Anadolu arkeolojisine katkılarının yanı sıra; bazı problemleri çözemeden yok olmuştur.
Tabakalanma: Kazılar sonucunda; Son Neolitik Çağ'dan Ortaçağ'a kadar; hemen hemen kesintisiz yerleşildiği anlaşılmıştır. Son zamanlarda mezarlık alanı olarak da kullanılmıştır. Tepenin üstünden 22.55 m derinde ana toprağa ulaşılmıştır. İlk yerleşmelerin; Altınova'daki bir Pleistosen Dönem Gölü'nün kıyısında kurulduğu yorumlanmaktadır. Yine kazılar Tepecik'te; kısmen birbiri üstüne oturmuş; farklı çekirdeklere sahip; değişik dönem höyüklerinin var olduğunu göstermiştir. Kalkolitik Çağ tabakalarına; merkez höyükte; ancak 8 O ve 15 K açmalarındaki iki derin sondajda inilebilmiştir. Son Kalkolitik ve İlk Tunç Çağı geçisi ise höyüğün güneybatısındaki alanda saptanmıştır (Tüm tabakalanma için bak. Harmankaya et al. 1997:Tepecik/Makaraz Tepe). Aşağıda ise yalnızca Kalkolitik Çağ tabakalanması gösterilmiştir: Kalkolitik Çağ tabakalanması: 8 0 açması; 15 K açması; 14-17/AB-A-B açmaları İlk Kalkolitik Çağ: 26-21 - (?) Son Kalkolitik Çağ: 20-14 - 5-3 Son Kalkolitik/İlk Tunç Çağı: 13-9 14-9 2
Buluntular: Mimari: İlk Kalkolitik Çağ: Doğudaki büyük kesitin altında; 8 O açmasındaki derin sondajda; taban suyu içinde belgelenen; 21-26. tabakalar kazı başkanı tarafından; bulgularına göre Son Kalkolitik Çağ'a tarihlenmektedir. Bu tabakalarda mimari açıdan ancak bozuk ocak kalıntıları ve taban parçaları saptanmıştır. Kalkolitik Çağ yerleşmesinin olasılıkla höyüğün daha batı kısmında uzandığı ve 8 O karesine ancak akıntılarının geldiği anlaşılmaktadır. Son Kalkolitik Çağ: Aynı açmanın 14-20. tabakalarında da hemen hemen aynı bulgularla karşılaşılmıştır. Çok küçük bir alanda gerçekleştirilen kazıda plan verebilecek herhangi bir mimari kalıntıya rastlanmamıştır. Buna karşın; höyüğün batı terasındaki açma grubu; bu çağı aydınlatabilecek bilgiler sunmuştur. Batıda; höyük konisi dışındaki açmalarda; 3. tabakada; Doğu Anadolu ile Mezopotamya arasındaki ilişkileri ortaya koyabilecek çok önemli bir kompleks ortaya çıkartılmıştır. Burada hem zamanlı olarak da kullanılmış yanyana iki yapı bulunmuştur. Önce "Eski Bina" adı verilen yapı inşa edilmiş; bu yapının yanına; daha sonra "Yeni Bina" yapılmıştır. Yaklaşık 10.5x9.5 m boyutlarında olan yeni yapının iki kanadında bulunan odalar simetrik değildir. Yapının tek paralel bölümü; geniş giriş bölümüdür. Bu giriş; höyükteki yerel Son Kalkolitik Çağ halkının oturduğu kısıma bakmaktadır. Yapım tekniği olarak; taş temel üzerine kerpiç kullanılmıştır. Tabanı; yer yer toprak; yer yer taş döşemelidir. Dam örgüsünün yapısı kesin bilinmemekle birlikte; günümüz Doğu Anadolu mimarisine uygun olarak; düz damlı olduğu kabul edilmektedir. Ortadaki ince uzun merkez oda aynı zamanda bir geçit vazifesi görmektedir. Bu kısımdan; işlik yeri olan avluya geçilmektedir. Kuzeyde bir başka yapıya ait kalın bir duvar bulunmuştur [Bıçakçı:1982]. Çanak Çömlek: İlk Kalkolitik Çağ: Tepecik'te; Son Neolitik Çağ'da ortaya çıkan (Bak. Harmankaya et al. 1997:Tepecik/Makaraz Tepe) koyu yüzlü açkılı mal ile basit kaba mala; mika astarlı mal da eklenmiştir. Çok az sayıda da olsa Halaf ve Obeid tipinde boya bezekli ve bezeksiz örnekler de bulunmaktadır. Halaf boyalıları; açık renk zemin üstüne; kahve; kırmızı; siyah renkte parlak boya ile boyanmıştır. Obeid boyalıları ise; morumsu kahverengi mat boya ile bezenmişlerdir. Coba tipi adı verilen üstü çakmaktaşı izli kaseler ortaya çıkmıştır. Son Kalkolitik Çağ: Yukarda sayılan mallara ait örnekler bu döneme tarihlenen tabakalarda azalmaktadır. Koyu yüzlü açkılı mal ile mika astarlı mal; Karaz adı verilen mal türüne; basit kaba mal ise saman yüzlü mala dönüşmüştür [Esin 1984a:75]. Az sayıda Coba kasesi parçası vardır. Saman yüzlü mal örneklerinin bazılarında; morumsu kırmızı çizgi süsler görülmektedir. Höyük konisinin batı düzlüğündeki yayvan yükseltide; yukarıda anlatılan anıtsal giriş yapısının içinde; Mezopotamya Uruk Kültürü mal örneklerinin bulunuşu; Orta Anadolu Kalkolitik Çağ buluntularının ortaya çıkışı ve Karaz malının bu mallarla hem zamanlı olduğunun anlaşılması açısından önemlidir. Bunlar içinde Uruk tipi açık renkli mal; saklı astar bezemeli çömlekler; devrik ağızlı kaseler; kırmızı-gri renk astarlı mal gibi tipik Uruk çanak çömlekleri görülmektedir [Esin 1982a:88-89]. Ayrıca aynı alanda Karaz malı; Orta Anadolu tipi mallar; mutfak malları; ayrışık mallar grubuna giren örnekler de bulunmuştur [Moussa:1975]. Kil: İnsan ve hayvan figürinlerinin yanısıra; ağırşak ve tezgah ağırlıkları da vardır. Yontma Taş: Tepecik Höyüğü'nün Kalkolitik Çağ yontma taş endüstrisi; genel yapısı bakımından; Neolitik Çağ özelliklerinden pek farklı değildir. Bu endüstride %73'lük bir oranla obsidiyen; çakmaktaşına nazaran daha fazla kullanılmıştır. Çoğunluk dilgidir. Az sayıda kazıyıcı; ok uçları; orak-bıçaklar; mikrolitler [Uzel:1978]. Sürtme Taş: Bazalt; mermer; ofiloit gibi çeşitli cinsteki taşlardan havan eli; ezgi taşı; perdah taşı; öğütme taşı; biley taşı ve yassı baltalar ele geçmiştir. Kemik/Boynuz: Hemen her tip kemik iğne; ağırşak; boynuz çekiç gibi bulgular Kalkolitik Çağ buluntularının ne kadar zengin olduğunu göstermektedir. Maden: İlk Kalkolitik Çağ'dan başlayarak bakır ergitilmesinin bilindiğini; bu çağın sonuna doğru kurşun üretiminin de başladığını gösteren filiz ve cüruf kalıntıları ele geçmiştir. Höyüğün batı kısmındaki Uruk Dönemi kompleksinin içinde ele geçen çok sayıda bakır cürufundan; buradaki bazı ocakların bu işlem için kullanılmış olduğu yorumu getirilmektedir.
Kalıntılar:
Yorum ve tarihleme: Tepecik Höyüğü'nün Kalkolitik Çağ tabakalarının başlangıcı MÖ 5. bin yılın ikinci yarısına; bitimi ise MÖ 3. bin yılın sonuna tarihlenmektedir. Uruk Dönemi yerleşmesinden alınan bir 14C örneği 3570±90 tarihini vermiştir. Höyükte; Doğu Anadolu kronolojik silsilesinin tüm dönemlerinin temsil edilişi; özellikle tatlı su kaynaklarının; her dönemde burada yaşayanların su ihtiyacını karşılayacak kadar kuvvetli olmasına bağlanabilir. Ticaret ve kervan yollarının üzerinde oluşu da bu yaklaşımı desteklemektedir. Batı terasındaki Uruk Dönemi kompleksinin; olasılıkla büyük bir avlu çevresinde yer alan yapılardan ibaret olduğu ve belgelenemese de; bir çevre duvarının bu kompleksi çevrelediği; anıtsal kapı yapısının varlığından anlaşılabilir.


Liste'ye