©Türkiye Arkeolojik Yerleşmeleri - TAY Projesi


Karkamış

Çizimler için tıklayın...

maps

Fotoğraflar için tıklayın...

Karkamış
Türü:
Höyük
Rakım:
370 m
Bölge:
Güneydoğu Anadolu
İl:
Gaziantep
İlçe:
Karkamış
Köy:
Barak
Araştırma Yöntemi:
Kazı
Dönem:

     


Yeri: Gaziantep il merkezinin güneydoğusunda; Nizip İlçesi'nin yaklaşık 30 km güneyinde; Türkiye-Suriye sınırında; Barak ile Cerablus arasındadır.
Konumu ve Çevresel Özellikleri: Fırat Nehri'nin batı kıyısında yer alan yerleşme yeri; olasılıkla ticaret yollarının kesişme noktasında yer aldığı için önemli bir konuma sahiptir. Yerleşme yerinin yaklaşık 900x900 m boyutlarında olduğu sanılmaktadır.
Tarihçe:
Araştırma ve Kazı: İlk olarak 1876 yılında G. Smith tarafından bilim dünyasına tanıtılan kent; 1878-81 yılları arasında Halep İngiliz elçisi P. Henderson başkanlığında; 1911-12 yıllarında D.G. Hogart; R. Cambell-Thompson; L. Woolley yönetiminde; 1914 yılında L. Woolley ve T.E. Lawrence; 1920 yılında L. Woolley başkanlığında British Museum adına kazılmıştır. Son yıllarda da G. Algaze yönetimindeki ekip tarafından tekrar ziyaret edilmiştir. Uzun bir aradan sonra, 2011 yılında N. Marchetti tarafından kazılar yeniden başlatılmıştır ve günümüzde devam etmektedir. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hazırlanmış tescilli arkeolojik sit alanları listesinde yer almaktadır.
Tabakalanma: Yerleşme yerinin Neolitik Çağ'dan Demir Çağı'na kadar sürekli yerleşim gördüğü gerek kazı gerek yüzey buluntularından anlaşılmaktadır. Geç Hitit Dönemi'nde tahkimatlı bir yerleşimin anıtsal bir giriş yapısına sahip olduğu anlaşılmıştır. Üst tabaka yerleşim kalıntıları alttaki İTÇ ve Kalkolitik Çağ yerleşimlerini örtmüştür. Höyüğün; İlk Tunç Çağı tabakaları da tıpkı Kalkolitik Çağ tabakaları gibi höyüğün doğu yamacındaki kazıda ortaya çıkarılmıştır.
Buluntular: Mimari: İlk Tunç Çağı yapılarının mevcudiyeti; içinde kerpiç döküntülerinin olduğu kalın bir dolgunun varlığından anlaşılmaktadır. Bu kalıntıların olduğu kentin bir tahkimat duvarı ile çevrili olduğu ve ilk surun bu dönemde yapıldığı ileri sürülmektedir. Bu tabakalardaki yerleşmelerin basit köylerden ziyade küçük kent görünümünde olduğu yorumlanmaktadır. İnsan Kalıntıları ve Mezarlar: Karkamış'da İTÇ I evresi başına tarihlenen mezarlardan (tümü 15 adet) iki tip mezarın var olduğu saptanmıştır. Höyükte ele geçen ve Son Kalkolitik Çağ mezarları ile birlikte bulunun bazı büyük çömlek mezarların bir kısmının Jemdet Nasr hatta Er Hanedan I dönemine ait olduğu; bu mezarlara konan mezar armağanlarının Er Hanedan I dönemine tarihlenen sanduka mezarlardaki buluntulara benzemesinden dolayı ileri sürülmektedir [Woolley 1952:219-222]. Bu mezarların üstündeki tabakada yer alan yerleşme içi sanduka mezarlar ise İTÇ II ve III. evrelerine tarihlenmektedir (Er Hanedan III. dönemine). Bu mezarların; Titriş (Şanlıurfa) yerleşmesinde olduğu gibi evlerin tabanları altında bulundukları iddia edilmektedir. Sanduka/sandık mezarlar; toprakta dörtgen biçiminde açılan çukurun içine; kuru duvar tekniğinde inşa edilmiş yine dörtgen biçimli küçük bir mekandan ibarettir. Mezar duvarlarında taşların iri ve yassı olanları tercih edilmiştir. Taşlar işlenmemiştir. Ölü mezar armağanları ile birlikte toprak tabana; hocker biçiminde sol yanlarına dönük bırakıldıktan sonra bu sanduka biçimli küçük mezar mekanı; büyük yassı taş veya taşlarla kapatılmış ve üstüne toprak atılarak gömüt işlemi bitirilmiştir. Ölülerin yatış yönlerinde belirginlik yoktur. Sandukaların boyutları farklıdır. 90x65 cm ile 240x132 arasında değişmektedir [Yakar 1985a:363]. İç Anadolu'daki benzerlerinden oldukça büyüktür. Özgüç; bu kadar büyük sanduka mezarların yapımını; ölü armağanlarının çok zengin oluşuna dayandırmaktadır [Özgüç 1948:36; dipnot 130]. Gömüt Armağanları: Gerçekten de mezarlar özellikle kap kaçak bakımından çok zengindir. Ayaklı; ince uzun saplı ve yayvan üst kısmı ile şampanya kadehlerini hatırlatan kap tipi mezara en çok konan kap tipidir. Bu kaplar bu mezarların "Şampanya kadehli mezarlar" olarak adlandırılmasına yol açmıştır. Ayrıca kaseler; çan ayaklı çömlekler vardır. Ölünün kişisel eşyaları yanına bırakılmıştır. Kadın mezarlarında gerdanlık; iğne ve bilezikler görülür. Erkeklerin yanlarına ise tunç mızrak uçları; kamaları; bıçakları topuz başları konmuştur. Mızrak ucu örneklerinde Sumer tipleri ağır basmaktadır. Bileytaşı; keski; çivi; tezgah ağırlığı; yassı baltalar gibi değişik bulgular da görülmektedir. Konik ya da mercimek başlı üzeri dilimli konik başlı iğnelerin yanısıra [Egeli 1995:190; res.12; 14] gövdeli ip bağcık delikli elbise iğnesi de mevcuttur. Ayrıca yine mezarda bulunan hayvan başlı iğne değişik tiptedir [Egeli 1995:lev.13/58].
Kalıntılar:
Yorum ve tarihleme: Karkamış'ın mezarlarındaki maden bulgular; bu mezarların tarihlenmesine kısmen yardımcı olmuştur. Örnek olarak; bazı silahların; Er Hanedan III-Akkad Dönemi'ne tarihlenmesi mezarlarıda bu döneme tarihlemiştir. Şampanya kadehi tipli meyvalıklar ise yine İlk Tunç Çağı'nın sonuna konmaktadır. Birecik Mezarlığı ile Hacınebi Mezarlığı bu tip kadeh biçimli meyvalıkların İTÇ'nın daha önceki döneminde de olduğunu ispatlamıştır. J. Yakar ise Kuzey Mezopotamya'da Til Barsip gibi yerleşmelerde görülen bu kapların olduğu kültürün yerel bir kültür gelişimine ait olmadığına; bölgeye yeni gelen göçerlerin bu kültür öğelerini getirdiklerini iddia etmektedir [Yakar 1985a:363].


Liste'ye