©Türkiye Arkeolojik Yerleşmeleri - TAY Projesi


Hassek Höyük

Çizimler için tıklayın...

maps

Fotoğraflar için tıklayın...

Hassek Höyük
Türü:
Höyük ve Mezarlık Alanı
Rakım:
475 m
Bölge:
Güneydoğu Anadolu
İl:
Şanlıurfa
İlçe:
Siverek
Köy:
Yukarı Tillakin
Araştırma Yöntemi:
Kazı
Dönem:
Son

     


Yeri: Atatürk Baraj Gölü suları altında kalmadan önce Urfa İli; Siverek İlçesi'ne bağlı Yukarı Tillakin (Kırca) ile Aşağı Tillakin köylerinin ortasında; Adıyaman-Urfa karayolundan 1 km kadar kuzeyde; Fırat Nehri'nin güneyinde yer almaktaydı [Behm-Blancke 1987b:117]. Kodu S 52/18.
Konumu ve Çevresel Özellikleri: Hassek Höyük Fırat'ın eski kollarının birinin üzerinde; düzenli olarak alçalan teraslarında yer alan yassı bir tepedir. Yerleşmenin erozyon nedeniyle bir kısmının tahrip olduğu bilinmekle birlikte bu tahribat öncesinde 350x150 m'lik bir alanı kapladığı da saptanmıştır [Behm-Blancke 1987b:117]. Kazılarda ortaya çıkarılan hayvan kemikleri üstünde yapılan çalışmalar; Hassek Höyük Son Kalkolitik yerleşmesinde koyuna karşılık domuz; keçi ve sığırın ilk sırayı aldığını; dolayısıyla bu durum çevrenin ağaç ve çalılardan oluşan bir bitki örtüsüne sahip olduğunu göstermiştir; buna karşılık Fırat Nehri kıyısında bugün görülebilen kısmi ağaçlık alanların Son Kalkolitik'te bugünkü kadar geniş olmadığı tahmin edilmektedir [Behm-Blancke et al. 1981:89]. Yerleşme yapılarında kullanılan kireç ve bazalt ile çanak çömlek yapımında kullanılan kil yatakları yakın çevrede mevcuttur; höyüğün yaklaşık 100 m güney-güneybatısında bulunan tatlı su kaynağının ise Son Kalkolitik dönemde Hassek sakinlerine içme suyunu sağlamış olduğu düşünülmektedir [Behm-Blancke et al. 1981:93].
Tarihçe:
Araştırma ve Kazı: İlk kez İstanbul Üniversitesi Prehistorya Anabilim Dalı'ndan M. Özdoğan'ın başkanlığındaki Aşağı Fırat Havzası 1977 Yüzey Araştırmaları sırasında saptanmıştır [Özdoğan 1977:148]. 1978 yılında İstanbul Alman Arkeoloji Enstitüsü ile Münih Üniversitesi'nin ortak projesi olarak başlayan kazılar B. Hrouda ile M.R. Behm-Blancke başkanlığında 1986 yılı kazı sezonu sonuna kadar sürdürülmüştür. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hazırlanmış tescilli arkeolojik sit alanları listesinde yer almaktadır.
Tabakalanma: Hassek Höyük'te Son Kalkolitik ve İlk Tunç Çağı olmak üzere iki ana dönem yer almaktadır. Ana toprak üzerine kurulmuş en eski yapı katı (5. yapı katı 5A-C) Son Kalkolitik; bunun üzerindekiler ise (4-1. yapı katları) İlk Tunç Çağı I/II'ye aittir [Behm-Blancke 1981:104-105; Behm-Blancke et al.1984:34-53]. Yerleşmenin ortalarında; kazılan alanın güneyine rastlayan bölgede ise MS. 1. yüzyıl Roma Dönemi'ne tarihlenen tahribat izlerine rastlanmıştır [Behm-Blancke 1988a:72].
Buluntular: Mimari: Hassek Höyük Son Uruk yerleşmesi; doğuda ve batıda ortaya çıkarıldığı kadarıyla; 40 m'den fazla uzunluğa ve 2 m genişliğe sahip büyük bir savunma/sur duvarıyla çevrilidir. Ana yerleşme sur duvarının içinde yer almakla birlikte; sur duvarı dışında da yapı izlerine rastlanması; akropol dışında bir "aşağı şehrin" varlığını göstermiştir. Aşağı şehir yapıları; akropoldekilere oranla daha özensiz bir plan ve yapı işçiliği göstermektedir. Yerleşmeyi batıdan çeviren sur duvarında bir kapı saptanmıştır; aynı yerde duvara bitişik olarak küçük bir avlu; ikinci bir kapı ve çakıl döşemeli dar bir koridor yer almaktadır. Sur duvarının içinde yer alan Son Kalkolitik yapıları; idari işlerin yürütüldüğü mekanlar; toplantı mekanları; misafir kabul mekanları; erzak depolarını barındırma gibi işlevlere yönelik tipik Uruk yapılarıyla temsil edilmektedir. Ortada yer alan ve yine Uruk mimarisi özellikleri taşıyan üç-kanatlı yapı (Ev 1); taş temel üzerine kerpiç duvarlıdır; yapının ortası İTÇ'da söz konusu yapıyı keserek zemine kadar inen büyük bir taş yapıyla tahrip olmuştur. Yapının kuzey kanadında ağızları batıya bakan yuvarlak iki ocak ortaya çıkarılmıştır. Bu mekanın kuzeyindeki bölümün en doğudaki küçük kare planlı mekanının tabanı çakıl taşı döşelidir; köşesinde çaprazlama bir su kanalı bulunur; burasının yağmur sularının biriktirildiği yer işlevinde olduğu düşünülmektedir. Yapının güney kanadındaki 2.70 m'yi bulan duvarlar savunma duvarı tarzındadır; güneydoğu köşede giriş yer alır. Yapının hemen doğusunda ise Ôızgara planlı'; birbirine paralel altı sıra duvardan oluşan bir yapı yer almaktadır. Ev 1'in kuzeyindeki 2 ve 3 no'lu taş temelsiz kerpiç duvarlı yapılarda da Uruk mimarisinin tipik özellikleri görülür. 3 no'lu ev 15x7.5 m boyutlarında bir toplantı yapısıdır. Nişli; ocaklı; nişlerin tam karşısında yer alan kapıların; işliklerin; mutfak bölümlerinin; depoların yer aldığı yapılar yangın ile tahrip olmuştur; bu ise mimari öğelerin; yapıların içinde kullanılmakta olan çanak çömleklerin ve küçük buluntuların günümüze kadar korunagelmiş olmasına neden olmuştur [Behm-Blancke 1984: 166; 1985: 182-183; 1987a:140; Behm-Blancke et al. 1984:34-40]. Çanak Çömlek: Hassek Höyük Son Kalkolitik çanak çömlek envanterinin büyük bir bölümünü Güney Mezopotamya'nın tipik Uruk çanak çömlekleri oluşturur. Devrik ağızlılar (Glockentöpfe); konik kaseler (Blumentöpfe); emzikli çömlekler; Uruk şişeleri ve kırmızı ve gri astarlı malların yanısıra mutfak mallarından kase ve bardaklar; saklı astarlı; çizi bezemeli büyük çömlekler ve pitosların çoğu yangın geçirmiş yerleşmede ev içlerinde; bırakıldıkları yerlerde ele geçmiştir. Kap formları büyük küçük kase ve çanaklardan; emzikli emziksiz çömlek ve pitoslardan; meyvalık olarak bilinen ayaklı kaselerden ve üstüne kap oturtmak için kullanıldığı düşünülen yuvarlak; halka biçimli ayaklardan oluşur [Behm-Blancke et al. 1981:31-82]. Kil: Uruk mimarisinde mozaik bezeme öğesi olarak kullanılan kil çiviler; bu çivilerin baskı kopyalarının yer aldığı kil levhalar; kabartma bezemeli kil levhalardan oluşan duvar süsleri gibi çeşitli kil buluntular ele geçmiştir. Önemli bir başka buluntu topluluğu ise; alışverişte sayma amacıyla kullanıldığı düşünülen; çeşitli biçimlerdeki kil nesnelerdir [Behm-Blancke 1984:167; 1987a:142; 1989:73-83]. Yontma Taş: Hassek Höyük yontma taş aletlerinin hammaddesi çakmaktaşıdır. Çok az sayıda olmakla birlikte obsidiyen dilgi; çekirdek ve artık parçaları da bulunmuştur. Çakmaktaşı aletler dilgi; kratzer; delici; stichel ve dişliler gibi çeşitlilik gösterir. Çekirdekler ve çok sayıda artık da ele geçmiştir. Kullanım izli dilgiler; düzeltili dilgilerden sayıca daha fazladır. 3 no'lu ev buluntuları arasında; 18 cm uzunluğunda çakmaktaşı dilgiler ile 30 adet çakmaktaşı çekirdekten oluşan toplu depo buluntusu ilginçtir. Analiz sonuçları obsidiyenin Hassek Höyük'e; olasılıkla Bingöl yakınındaki Çavuşlar ile Nemrut Dağı civarındaki kaynaklardan getirilmiş olabileceğini göstermektedir [OtteĞBehm-Blancke 1992:165-166; Pernicka 1992:131]. Sürtme Taş: Yapı içlerinde; çanak çömleklerle birlikte çok sayıda öğütme taşı; fritten yapılmış geometrik bezeli silindir mühür; siyah taştan yaprak motifleriyle bezenmiş damga mühür; taş ağırşaklar; amulet özelliği gösteren uçluklar Hassek Höyük'ün zengin taş buluntularını oluşturur. İnsan Kalıntıları: Son Uruk yerleşmesine ait bulunan dört mezardan biri 2-3 yaşında bir çocuğa; ikincisi 6 aylık bir bebeğe; diğer ikisi ise 40-50 yaşlarında erkeklere aittir. Üç iskelet çömlek ya da büyük erzak kaplarının/pitosların içine yatırılmış durumda; sonuncusu ise tahrip olmuş durumda; bir depo çukuru içinde ortaya çıkartılmıştır. Çocuk iskeletinin başının yanında kırmızı boya izlerine rastlanmıştır [Parsche-Ziegelmayer 1992:78-81]. Hayvan Kalıntıları: Hayvan kemikleri üzerinde yapılan çalışmalar Hassek Höyük sakinlerinin hayvancılıkla uğraştıklarını göstermektedir. Avlanma; ağırlık olarak kuş ve balığa özgüdür; ancak beslenmede önemli bir yer tutmamaktadır. Fırat kenarında bulunan nehir kabuklarının ise beslenme amaçlı değil; alet olarak kullanılmak üzere toplandığı düşünülmektedir. Çok yoğun olmamakla birlikte yabani koyun; keçi; sığır; geyik türleri; maral gibi hayvanlar da avlanmıştır. Yetiştirilmekte olanlar arasında ise ilk sırayı domuz (Sus domesticus) alır; bunu sırasıyla sığır (Bos taurus) ve koyun-keçi izler. Köpek; eşek; maral ve tavşan az miktarda olmakla birlikte ele geçen hayvan kemiklerindendir [Behm-Blancke et al. 1981:88-90; Boessneck 1992:58-70]. Bitki Kalıntıları: Hassek Höyük yerleşmesinde ele geçen bitki kalıntıları sayıca çok değildir: Arpa; nohut; mercimeğin yanısıra yabani otlar; zeytin; üzüm gibi meyve ve sebzelerin yetiştirildiği saptanmıştır [Gregor et al.1992:45-47]. Diğer: Son Kalkolitik kerpiç dolguları içinde kabuktan yapılmış (Unio crassus) kuş biçimli küçük bir takı bulunmuştur [Behm-Blancke 1986:91].
Kalıntılar:
Yorum ve tarihleme: Hassek Höyük Son Kalkolitik'te; Yukarı Fırat havzasının MÖ 4. bin yılın sonundaki Uruk kolonizasyonu sırasında kurulmuş bir yerleşmesidir. 14C ve "Thermoluminesans" analizleri ile de MÖ 4. binin ikinci yarısına tarihlenmektedir. Odun kömüründen yapılan 14C tarihlemesi ortalama MÖ 3.350-3.250; yanmış çakmaktaşından yapılan "Thermoluminesans" ise ortalama MÖ 3.413±181 sonuçlarını vermiştir. Büyük bir yangın ve bu yangının neden olduğu deprem benzeri çökme sonucu yerleşmede yaşam sona ermiş; ancak daha sonra İlk Tunç Çağı'nda tekrar iskan edilmiştir [Behm-Blancke 1986:94; 1987:144; Willkomm 1992:135-139].


Liste'ye