©Türkiye Arkeolojik Yerleşmeleri - TAY Projesi


Assos

Çizimler için tıklayın...

maps

Fotoğraflar için tıklayın...

Assos
Türü:
Kent
Rakım:
m
Bölge:
Marmara
İl:
Çanakkale
İlçe:
Ayvacık
Köy:
Behram
Araştırma Yöntemi:
Kazı
Dönem:
Arkaik Klasik

     


Yeri: Çanakkale ili, Ayvacık İlçesi'nin güneybatısında, Behram Köyü'nde yer almaktadır.
Konumu ve Çevresel Özellikleri: Troas'ın güney sahilinde Lesbos (Midilli) Adası'nın kuzey ucu karşısında yer alan Assos, adadan genişliği 11 km'den fazla olmayan bir boğazla ayrılmış durumdadır [Magie 2003:60].
Tarihçe:
Araştırma ve Kazı: İlk kazı çalışmaları 1881 yılında Clarke ve Bacon tarafından başlatılmış, 1884 yılına kadar sürdürülen bu çalışmalarda Athena tapınağı, nekropolis, agora ve tiyatro ortaya çıkarılmıştır. 1884 yılında kazılarda çıkan mimari buluntular paylaşılmış ve Amerikan kazı heyeti kendi payına düşen eserleri Boston Müzesi'ne taşımıştır. 1902'de ilk kazı sonuçları yayınlanmıştır. Bu çalışmalardan yaklaşık 100 yıl sonra, 1981'de Ü. Serdaroğlu başkanlığında başlatılan kazılar günümüze N. Arslan tarafından devam ettirilmektedir.
Tabakalanma:
Buluntular: Mimari: Assos Athena Tapınağı: Tapınak plastik eserlerin stilinden anlaşıldığı üzere, en geç MÖ 525 yılında bitirilmiş olmalıdır. Akropol'de yer alan tapınakta Assos'un yerel taşı kullanılmıştır. Bu tapınak Anadolu topraklarında Arkaik Dönem'de Dor düzeninde inşa edilmiş tek örnektir. Bunun yanı sıra Dor mimari üslubuna kabartmalı friz ve süsleme elemanları ile İon mimari ögelerinin katıldığı ilk örnektir. Tapınağın içi Opisthodomossuz tek mekana sahiptir. Tapınak iki basamaklı bir krepise oturmaktadır. Yapının oturduğu yüzey 30.31x14.03 ölçülerindedir. Pronaos ve naostan oluşmaktadır. Tapınağın sütun sırası dar kenarlarda 6, uzun kenarlarda 13 adettir. Arşitrav üzerinde yer alan friz, plastik kabartmalar ile süslüdür. Frizde Herakles Kentauroslar mücadelesi, şölen sahnesi ve geyik, aslan, sphinks gibi hayvan kabartmaları yer alır [Serdaroğlu 2005:86-95]. MÖ 4. yüzyıla ait kent surları günümüzde halen ayaktadır [Sevin 2001a:70]. 2010 yılı çalışmalarında, batıdan gelerek agoraya kadar uzanan ana caddenin Hellenistik Dönem tabakasının altında Arkaik Dönem'e ait bulgular veren tabaka tespit edilmiştir. Bu tabakadaki buluntular Arkaik Dönem kremasyon mezar buluntuları yardımı ile MÖ geç 7. yüzyıl ve MÖ 6. yüzyıla tarihlenmektedir. Birkaç çanak çömlek örneği ise Protogeometrik veya Geometrik Dönem'e tarihlenmektedirler [Arslan (E.M. Kasubke) 2012:55-56]. 2011 yılında yüzey araştırmaları sırasında doğuda polygonal örgülü teras duvarları tespit edilmiştir. Güneydeki konut alanlarının aksine Arkaik Dönem'e ait olduğu düşünülen bu duvarlar şehrin özellikle MÖ 6. yüzyıldaki durumu hakkında bilgi sağlayacaktır. 2014 yılında, gymnasion önündeki caddede çalışmalar yürütülmüştür. Batı kapısından agoraya doğru uzanan ana cadde, gymnasionun güneyinden geçmektedir. Gymnasionun doğu köşesinde merdivenli bir giriş olduğu tespit edilmiştir. Kentin doğusundaki kazılarda yüzeyde kısmen görülebilen farklı örgü tekniğine sahip duvarların kronolojik sıralanmasının anlaşılması için üç farklı noktadan sondaj yapılmıştır. Sondajlarda ele geçen seramikler en erken Tunç Çağı'na tarihlenmiştir. Doğu açmasında kaliteli işçilik ürünü göstere ve yüksekliğini koruyabilmiş, yaklaşık 2,50 m korunagelmiş polygonal duvar açığa çıkartılmıştır. Kare planlı kalıntının kamusal bir yapı, başka bir deyişle kule olduğu düşünülmektedir. Bulunan seramik örnekleri ile duvar MÖ 7. yüzyılın ortası-erken 6. yüzyıla tarihlenmiştir. Benzer örnekleri Assos'un güneyindeki Lesbos'ta çok sayıda mevcuttur [Arslan et al. 2016: 343, 353]. Çanak Çömlek: Assos'ta bulunan en erken Attika siyah figürlü seramik örnekleri MÖ 6. yüzyılın 2. çeyreğine aittir. Troas bölgesi ve Çanakkale Boğazı'na yakın alanda MÖ 600-450 yılları arasında tarihlenen 112 adet Attika siyah figürlü vazo kaydedilmiştir. Buluntu miktarında 6. yüzyılın sonunda ve 5. yüzyılın ilk çeyreğinde yoğunlaşma gözlenmektedir [Nörling 1994:438-439]. Assos nekropolisinde ele geçen mezarlarda ortaya çıkarılan seramikler arasında, Assos üretim olduğu düşünülen gri seramikler, kuşlu, rozetli kaseler ve İonia kaseleri gibi Doğu Yunan seramikleri ve Korinth seramikleri vardır [Utili 1999:6-70]. 2011 yılı çalışmalarında Akropolisin doğusunda Bizans Dönemi sarnıcının kıyısında bir duvar kalıntısının temizliğinde DÇ'ye ait çok sayıda çanak çömlek örnekleri ile birlikte içinde yakılmış hayvan külleri olan 15 cm yüksekliğindeki elde şekillendirilmiş bir testi ele geçirilmiştir. Kazı alanında 45 cm sonra ana kayaya ulaşılmıştır. Burada çok fazla sayıda gri seramik ele geçmiştir. Kazıma ve kabartma bezeklerle süslü örneklerin şimdiye kadar bilinen Arkaik Çağ gri seramiklerinden daha erken olması bakımından önemlidir. Bunların tarihlendirilmesinde yardımcı boyalı çanak çömlekler Geç Geometrik Çağ pyksis ve koytle parçalarıdır. Akropoliste ana kayanın üzerinde ele geçen bu çanak çömlekler MÖ 8. yüzyılın son çeyreğinden MÖ 6. yüzyıla kadar uzanmaktadır. Bunların dışında Frig tipi fibulalar, ok uçları ve sapan taşları dikkat çekmektedir. Böylece Assos'ta MÖ 650 yılından daha erkene giden bulgulara ulaşılmıştır. 2014 yılı kazılarında, kentin doğusundaki çalışmalarda yapılan sondaj çalışmalarında seramiklere rastlanmıştır. Bunların en erkeni Tunç Çağ'a tarihlenmiştir. Dolgu tabakası içinde Erken Demir Çağ'a ait bir adet pyksis bulunmufltur. Dolgu içinde ele geçtiğinden işlevi tam olarak bilinmemektedir ancak urne olarak kullanılmış olması muhtemeldir. Urnelerin Assos nekropolisinde çok sayıda olduğu bilinse de iskan alanındaki ilk örnek olması önemlidir. Yine bu alanda ele geçen Arkaik Çağ'a tarihlenen yoğun pithos parçaları olasılıkla bir atölye ve depolama faaliyetleri ile alakalı olmalıdır [Arslan et al. 2016:353]. Sikke: Bağımsız bir kent olan Assos para basmıştır. En eski Assos parası MÖ 6. yüzyılın ilk yarısına tarihlenir. Bazı paraların bir yüzünde Athena başı, öbüründe grifon işlenmiştir. Medusa başı, aslan başı, üzüm salkımı ve bir kuğu işlenmiş Assos paraları da vardır [Serdaroğlu 2005:33]. Mezarlık: Batı nekropolü olarak adlandırılan mezarlık alanı, kentin batı kapısına giden kutsal yolun iki tarafında yer almaktadır. Bu alanda, Roma Dönemi'ne ait çevresi duvarlı açık aile mezarlarının yanı sıra, yüksek podyum üzerinde büyük boyutlu lahitler de vardır. Amerikan heyetinin gerçekleştirdiği kazılar sırasında bazı MÖ 6. yüzyıl ve 5. yüzyıl mezarlarına rastlanmıştır. Roma Dönemi tabakasının altına inildiğinde MÖ 4. yüzyıldan MÖ 1. yüzyıla kadar tarihlenen lahit mezarlara ulaşılmıştır. Assos'ta ayrıca MÖ 6. yüzyılda çokça rastlanan kremasyon gömü geleneği de vardır. Bu tip mezarlarda koku kapları, kyliks ve skyphos gibi içki kapları ele geçmiştir. Mezarlık buluntuları içinde MÖ 7. yüzyıl başlarına tarihlenenler de vardır. Bu durum, nekropol alanının MÖ 7. yüzyıl başlarından Roma Dönemi'ne kadar kesintisiz kullanıldığını göstermektedir. Mezarlarda ele geçen buluntular ise, MÖ 5. yüzyıla tarihlenen pişmiş toprak figürinler, MÖ 5. yüzyıla ait kadın maskı, MÖ 6. yüzyıla ait hydria, lekythos, tabak, gri hamurlu lebes ve MÖ 6. yüzyıl sonuna ait alabastron olarak sıralanabilir [Serdaroğlu 2005:35-60]. 1990 yılında nekropol alanında sürdürülen çalışmalarda, lahit mezardan, tahrip olmuş bir iskelet ve ölü hediyesi olarak bırakılmış 43 eser bulunmuştur. Bu eserler arasında küçük lekythoslar, küçük skyphoslar, amphoriskos, atlı figürin, oturan maymun heykelciği, oturan erkek figürinleri, Fenike camı alabastron ve bronz küpeler vardır. Buluntuların değerlendirilmesi sonucunda mezar MÖ 480-470 yılları arasına tarihlendirilmiştir. Bir kremasyon mezar içinde yanmış kemik parçaları ile Arkaik Döneme ait olan bir kyliks ele geçmiştir. Başka bir gömü şekli olan pithos mezarlardan biri ise, toplu gömüye işaret etmektedir. 18 no'lu pithos içinde birden fazla kafatasının ele geçmesi bu izlenimi vermiştir. Bu mezar, bulunan lekythos parçası ve aryballos yardımı ile MÖ 6. yüzyılın ortalarına tarihlendirilmiştir. Bunların yanı sıra, nekropol alanında urna mezarlar da ortaya çıkarılmıştır [Serdaroğlu 1992:43-47]. 2007 yılında yapılan kazılarda Arkaik caddenin kuzeyinde üst kısımları tahrip edilmiş içlerinde hediye olmayan ve basit gri kaplardan oluşan urna mezarlar tespit edilmiştir [Arslan et al. 2009:106]. Aynı alanda yapılan çalışmalarda M2 olarak adlandıırlan ve ana kayaya oyulmuş bir mezar da bulunmuştur. Gene ana kaya üzerinde oturan ve M11 adı verilen mezar sandık tipi olup içinde gri renkli çanak çömlek grubuna ait, emzikli testi, tabak ve fincan bulunmuştur. Gri çanak çömleklerin yanında kırmızı astarlı bir kase, Protokorinth aryballosu ve Frig tipi fibulua M11'e hediye olarak bırakılmıştır. Bunlara göre mezar MÖ 7. yüzyıl sonu ile 6. yüzyıl başına tarihlenmektedir [Arslan et al. 2009:106]. 2014 yılı çalışmalarında, batı kulenin önündeki cadde kenarındaki kazılarda alınlıklı bir mezara rastlanmıştır. Mezarın nişi içerisinde stelin monte edildiği dübel izleri hala görülebilmektedir [Arslan et al. 2016:347].
Kalıntılar:
Yorum ve tarihleme: İlk Tunç Çağı'ndan beri yerleşim görmüş olan Assos Kenti, Aioller tarafından MÖ 7. yüzyılda kolonize edilmiştir. Yunan uygarlığına ait izler barındıran kent, Roma Dönemi'nde de yerleşim görmüş önemli bir merkezdir.


Liste'ye