©Türkiye Arkeolojik Yerleşmeleri - TAY Projesi


Akçakale

Çizimler için tıklayın...

maps

Fotoğraflar için tıklayın...

Akçakale
Türü:
Kale
Rakım:
m
Bölge:
Doğu Anadolu
İl:
Ardahan
İlçe:
Çıldır
Köy:
Akçakale
Araştırma Yöntemi:
Kazı
Dönem:
Erken Demir Çağı Orta Demir Çağı

     


Yeri: Ardahan İli, Çıldır İlçesi'nin 27 km güneydoğusunda, Akçakale Köyü'nün 500 m batısındaki ada üzerinde yer almaktadır.
Konumu ve Çevresel Özellikleri: Günümüzde ada ile köyün arası doldurulmuştur ve adaya rahatlıkla geçilebilmektedir. Yakın zamanda ise motorlu araçların da geçişine elverişli olarak genişletilmiştir.
Tarihçe:
Araştırma ve Kazı: Adadaki ilk araştırmalar İ.K. Kökten tarafından yapılmıştır. Kökten; tümülüs eteklerinde kurulmuş olan dolmenlerin Neolitik işçilik gösterdiğini ifade etmiş ve çok kaba, mat siyah renkli çanak parçaları tespit etmiştir. Ayrıca menhirler, kromlekler ve harçlı duvar kalıntıları, oldukça belirgin durumda olan bir kale ile küçük bir kulenin de varlığından söz eden Kökten, yaptığı sondajda kalkerden bir alet bulduğunu belirtmiştir [Kökten 1944:671]. K. Köroğlu ise 1995 yılında yaptığı araştırmada Akçakale mezarlarını Kafkaslarda bulunan ve Orta Tunç Çağı'na tarihlenen mezarlarla karşılaştırmıştır [Köroğlu 1997; Köroğlu 2000:2]. Bölgede inceleme yapan H. Gündoğdu da Akçakale'de bulunan kale, kule ve şapel hakkında bilgi vermiştir. 2001 yılında ise A. Ceylan tarafından bir yüzey araştırması yapılmış ve adada çok sayıda mimari kalıntının varlığını belirten bir rapor hazırlanmıştır. Raporda belirtilen yapıların dönem olarak belirlenmesi ve temizlik yapılması amacıyla Kars Müze Müdürlüğü adına, A. Ceylan'ın bilimsel başkanlığında 2004 ve 2005 yıllarında kazı çalışmaları yürütülmüştür.
Tabakalanma:
Buluntular: Mimari: Kökten tarafından "Taşlı Dam" olarak adlandırılmış olan 1 no'lu çalışma alanında, yoğun olarak dolmuş ve doldurulmuş durumdaki Taşlı Dam'ın iç ve dış temizliği yapılmış ve restorasyonu tamamlanmıştır. 19.8 metrekarelik bir alan kaplayan Taşlı Dam'ın tüm mimari elemanları taştır. Boyu 2.2 m'dir ve içinde üzeri büyük bir saltaşıyla kapatılmış olan bir tatlı su kaynağı belirlenmiştir. Ayrıca hatıl olarak kullanılan taş ve giriş kısmında yer alan taşların "kurt dişi" olarak adlandırılan bir teknikle kesildiği görülmüştür. Yapıya ait taş bir kapı bulunmuş ve oturtulacağı söveler belirlenmiştir. Zemindeki toprak tabakanın üzeri kırmızı renkli özel bir toprakla 2 cm'lik homojen bir tabaka halinde kaplanmıştır. 2 no'lu çalışma alanı, Taşlı Dam'ın 4.7 m güneydoğusunda ve adanın güneyinde bulunmaktadır. Ortada bulunan kalınca bir duvar bu iki alanı ayırmaktadır. 2 no'lu çalışma alanı kaçak kazılar sonucu daha önceden açılmış olan bir bölümdür. Çalışma alanında 2.1 m inildiğinde doğuya doğru uzanan 70 cm çapında bir giriş ortaya çıkmıştır. Kapı girişi özelliği taşımadığı görülen bu girişin, iç kısımlardaki mimari kalıntılara giden yollardan biri olduğu anlaşılmıştır. 3 no'lu çalışma alanı ise çökme sonucu oluşmuştur ve Taşlı Dam'ın 11.4 m güneybatısında yer almaktadır. Bu alanda da diğerlerinde olduğu gibi çöp yığınlarıyla karşılaşılmıştır. 2.1 m çapında olan bu çökme alanı temizlendikten sonra, döküntü taşların da çıkarılmasının ardından iki yöne giden yollarla karşılaşılmıştır. Yollardan birincisi Batı Yolu olarak adlandırılmıştır. Batıya doğru yaklaşık 1 m gidip bir dirsek yaparak kuzeybatıya dönen bu yol, 9 m daha gittikten sonra yıkıntı ile kapanmaktadır. 1.2 m çapındaki bu yol, yüzeyden 1.85 m derinliktedir. İkinci yol ise Doğu Yolu olarak adlandırılmıştır. Doğuya doğru 1.5 m ilerleyip, dirsek yaparak güneydoğuya doğru dönmektedir. Her iki yol da göl suyu ile dolmuş durumdadır. Taşlı Dam'ın 16 m güneyinde yer alan 4 no'lu çalışma alanı da kaçak kazılar sonucu önceden ortaya çıkartılmış bir alandır. Burada bulunan ve yerleri belirlenemeyen döküntü taşlar boş bir alanda toplanmıştır. Bu çalışma alanında da 2 no'lu çalışma alanında olduğu gibi bir giriş ortaya çıkmıştır. Bu giriş 90 cm çapında olup tamamen su ile doludur ve kuzeye doğru ilerlediği belirlenmiştir.
Kalıntılar:
Yorum ve tarihleme: Akçakale Adası'nın Anadolu ve Kafkaslar için son derece önemli bir konumda olduğu anlaşılmıştır. Adada yapılacak yeni çalışmaların Anadolu tarihini aydınlatacağı gibi Kafkaslar'ın da tarihine ışık tutacağı düşünülmektedir. Kazı çalışmaları sırasında, örneklerine Neolotik Çağ'da rastlanan yapı kalıntıları tespit edilmiş olması, adanın korunaklı yapısı nedeniyle Neolotik Çağ'dan itibaren kesintisiz olarak yerleşim gördüğüne işaret etmektedir. Adanın genelinde yapılan yüzey araştırmalarında Demir Çağı çanak çömlekleriyle birlikte, hemen hemen her döneme ait çanak çömlek parçasına rastlanmıştır.


Liste'ye